Ayet
-
وَمَنْ يَكْسِبْ خَطٖٓيـَٔةً اَوْ اِثْماً ثُمَّ يَرْمِ بِهٖ بَرٖٓيـٔاً فَقَدِ احْتَمَلَ بُهْتَـاناً وَاِثْماً مُبٖيناًࣖ
﴿١١٢﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
“Kim de bir hata veya günah işler...” şeklinde çevirdiğimiz kısımda geçen hatîe kelimesi, “iyi niyetle veya istemeden olumsuz bir sonuca sebep olmak” mânasındaki hatâdan farklıdır. Sahibine sorumluluk getiren hatîede iki fiil vardır: Câiz ve makbul olmayan birinci fiil zararlı ve olumsuz olan ikinci fiili doğurmuş, ona sebep olmuştur, ancak bu fiillerin sahibi birincisini işlerken ikincisinin sonucunu kastetmemiş, onun olmasını istememiştir. Meselâ bir kimse içerek sarhoş olsa sonra da sarhoşluk yüzünden sağlıklı düşünme ve iradesine hâkim olma melekesini kaybettiği için bir cinayet işlese bu cinayeti hatîedir. Biz bu mânayı yansıtmak üzere “hata etmek” yerine “hata işlemek” karşılığını seçtik. “Günah” diye çevirilen ism kelimesi ise, “kasıtlı olarak ilâhî bir yasağı çiğnemek” mânasında kullanılmaktadır. Bunların ikisi de kötüdür (sû’) ve her şeyden önce kişinin kendisine yaptığı kötülüktür. Böyle bir duruma düşen kulun yapacağı şey pişman olmak, tövbe etmek, hakkı sahibine teslim etmek, adalete başvurmak, Allah’a yönelmek ve O’ndan bağışlanmayı dilemektir.
Bir zulüm, günah, hata ve kötülüğün içine düşen kimse bundan kurtulmak için Kur’an’ın gösterdiği yollara girecek yerde suçunu başkalarının üstüne atarsa, mâsum insanları suçlar, zarar ve ceza görmelerine sebep olursa işlediği günah ve hata katlanacak, bir de iftira ve bühtan günahını yüklenmiş olacaktır.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 140