Ayet
-
اِنَّ الَّذٖينَ تَوَفّٰيهُمُ الْمَلٰٓئِكَةُ ظَالِمٖٓي اَنْفُسِهِمْ قَالُوا فٖيمَ كُنْتُمْؕ قَالُوا كُنَّا مُسْتَضْعَفٖينَ فِي الْاَرْضِؕ قَالُٓوا اَلَمْ تَكُنْ اَرْضُ اللّٰهِ وَاسِعَةً فَتُهَاجِرُوا فٖيهَاؕ فَاُو۬لٰٓئِكَ مَأْوٰيهُمْ جَهَنَّمُؕ وَسَٓاءَتْ مَصٖيراًۙ
﴿٩٧﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
“Kendilerine yazık etmekte iken” ölen kimseler, Mekke’den Medine’ye göç etme imkânları bulunduğu halde bunu yapmayan, Mekke müşrikleri arasında yaşamaya devam eden, bu sebeple ya tekrar küfre dönen veya dinlerini tehlikeye atanlardır. İbn Abbas bu âyetle ilgili olarak şu açıklamayı yapmıştır: Müslümanlardan bir grup insan müşriklerle beraber bulunuyor, savaşlarda da Resûlullah’a karşı müşriklerin sayısını arttırmış oluyorlardı. Bu arada atılan oklardan ve sallanan kılıçlardan isabet alıp yaralanıyor veya ölüyorlardı. Bunun üzerine “kendilerine yazık ederken...” âyeti nâzil oldu (Buhârî, “Tefsîr”, 4/19). Müşriklerin arasında yaşamaya devam eden kimseler ister bu beraberliğin veya baskının etkisiyle yeniden şirke dönsünler, ister dönmeyip her an bu tehlike içinde yaşasınlar kendilerine yazık (kötülük) etmektedirler, yapmaları gereken şey müslümanların arasına gelip onlarla beraber yaşamaktır.
“Zayıf sayılanlar” diye çevirdiğimiz müstad‘afîn kelimesi, hâkim topluluk tarafından güçsüz ve önemsiz sayılan, taleplerine kulak asılmayan, adamdan sayılmayan, hakkını almaktan aciz bulunan kimseleri ifade etmektedir. Medine’ye hicret ederek bu durumdan kurtulma imkânları var iken Mekke’de zillet ve zaaf içinde yaşamayı tercih edenlerde olduğu gibi, müstad‘af olmakta ve böyle kalmakta kişinin kendi etkisi ve kusuru bulunursa sorumluluğu söz konusudur. Bilgisiz, amelsiz, imansız kalmaya bu durum mazeret olamaz.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 123-124