Ayet
-
وَمَٓا اَرْسَلْنَا مِنْ رَسُولٍ اِلَّا لِيُطَاعَ بِاِذْنِ اللّٰهِؕ وَلَوْ اَنَّهُمْ اِذْ ظَلَمُٓوا اَنْفُسَهُمْ جَٓاؤُ۫كَ فَاسْتَغْفَرُوا اللّٰهَ وَاسْتَغْفَرَ لَهُمُ الرَّسُولُ لَوَجَدُوا اللّٰهَ تَـوَّاباً رَحٖيماً
﴿٦٤﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
İtaat eylemi bir üst ve bir de astın olmasını gerektirir. Allah bütün kullarını insanlık şerefi ve kulluk fırsatı bakımından eşit yaratmıştır. Birilerinin, kendilerine itaat gerekli olması bakımından diğerlerinden üstün ve onların üstü olması, peygamberlik gibi Allah vergisi olan vasıflar dışında genellikle insanların gayretleriyle elde ettikleri faziletlere, becerilere, bilgilere ve ümmetin, usulüne göre kendilerine yetki vermesine ve bütün bu vasıflarından dolayı onlara itaat edilmesini Allah’ın istemesine (izni) bağlıdır. Bu cümleden olarak Allah Teâlâ peygamberlerini, kendilerine itaat edilsin diye göndermiştir; çünkü onlar Allah’ın elçileridir, peygamberlere itaat, Allah’a itaat demektir.
Münafıklar olsun, günahkâr, âsi (itaat etmeyen) müminler olsun bu davranışlarıyla Allah Teâlâ’ya zarar veremezler. O’nun kullarına verdiği sıkıntılar da, kulların vereceği müsbet, meşrû tepkilere göre dünyada ve âhirette lehlerine olabilecektir. Şu halde Allah’a ve resulüne itaat etmeyenlerin kötülükleri, zulümleri, zararları eninde sonunda kendilerine dönmekte, kendilerine dokunmaktadır. Bu mânada “kendilerine kötülük edenler” için de tövbe kapısı açıktır. Allah Teâlâ tövbeleri hemen kabul edeceğini, içtenlikle tövbe edenlerin daha öncesine ait kirli sicillerini tertemiz kılacağını vaad etmiştir. Nifak ve isyana sapanlar kendilerini temize çıkarmak için çıkmaz yollara girmek, tutarsız te’villere başvurmak yerine samimi olarak pişman olmalı, Resûlullah’a gelip suçlarını itiraf etmeli, bağışlaması için Allah’a yalvarmalı ve O’nun sevgili peygamberinden de kendileri için dua etmesini, Allah’ın bağışlamasını dilemesini istemelidirler.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 90