Ayet
-
وَلَا تُؤْتُوا السُّفَـهَٓاءَ اَمْوَالَكُمُ الَّتٖي جَعَلَ اللّٰهُ لَكُمْ قِيَاماً وَارْزُقُوهُمْ فٖيهَا وَاكْسُوهُمْ وَقُولُوا لَهُمْ قَوْلاً مَعْرُوفاً
﴿٥﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
Kısıtlı olanlara ait (onların mülkiyetinde bulunan) mallar için “mallarınız” ifadesinin kullanılması “millî servet” kavramına, “geçiminize dayanak kıldığı” ifadesi de insan hayatında malın önemine işaret etmektedir. Buna benzer âyetlerle hadislerden bir dinî maksat çıkarılmıştır ki, buna malın korunması ilkesi denir. İslâm, kimin mülkiyetinde bulunursa bulunsun malda, servette diğerlerinin de hakları ve menfaatlerinin bulunduğuna, bu sebeple mülkiyetin ve malın korunması sorumluluğuna bütün toplumun katılmasının gerekli olduğuna dikkat çekmiştir.
“Aklı ermez” diye çevirdiğimiz sefîh hukuk dilinde, “harcamalarda ölçüsüz davranan, malını akıllıca kullanma yeteneğinden mahrum bulunan insan” anlamında kullanılır. Böyle kimseler için bir vasî tayin edilir. Normal durumlarda çocukların velileri aynı zamanda vasîleridir. Vasî kısıtlının malını korur ve mâkul ölçüler içinde nemâlandırır, bu arada onun ihtiyaçlarının da bu maldan karşılanmasını sağlar.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 18-19