Ayet
-
اَلَمْ تَرَ اِلَى الَّذٖينَ يُزَكُّونَ اَنْفُسَهُمْؕ بَلِ اللّٰهُ يُزَكّٖي مَنْ يَشَٓاءُ وَلَا يُظْلَمُونَ فَتٖيلاً
﴿٤٩﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
“Kendini temize çıkarmak” şeklinde tercüme edilen tezkiye fiil ve sözle olmaktadır. İnsanın ahlâkını iyileştirmek, kendini kötü huy ve alışkanlıklarından kurtarmak için gerekeni yapması, eğitimden geçmesi makbuldür, İslâm bunu teşvik etmiştir. Sözle tezkiye “bir kimsenin dürüst, iyi, önemli kusurlardan uzak olduğunu söylemek” suretiyle yapılır. Gerçekten böyle olan, böyle bilinen birisi için gerektiğinde tezkiyede bulunmak da sakıncalı değildir, hatta duruma göre güzel ve gerekli de olabilir. İslâm’da kötü görülen, menedilen tezkiye, kişinin kendisini sözle tezkiye etmesidir, övmesidir.
Yahudiler özellikle kendilerinin “Allah’ın oğulları ve sevgilileri” (Mâide 5/18), “dostları” (Cum‘a 62/6) olduklarını, “birkaç gün dışında âhiret cezası çekmeyeceklerini” (Bakara 2/80) söyleyerek kendileri için sözlü tezkiyede bulunmuşlardı; âyet bu davranışı da mahkûm etmekte, kişilerin veya grupların kendilerini överek bir yere varamayacaklarını, topluluk nezdinde itibar kazanamayacaklarını ifade buyurmaktadır.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 79-80