Ayet
-
اِنْ تَجْتَنِبُوا كَـبَٓائِرَ مَا تُنْهَوْنَ عَنْهُ نُكَفِّرْ عَنْكُمْ سَيِّـَٔاتِكُمْ وَنُدْخِلْكُمْ مُدْخَلاً كَرٖيماً
﴿٣١﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
Dinin yasakladığı ve işleyenin ceza göreceğini bildirdiği davranışlara günah (Arapça’da “ism”) denilmektedir. Günahlar büyük (kebâir) ve küçük (sağâir) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Küçük günahlar için Kur’an-ı Kerîm’de lemem, büyük günahlar için ise fâhişe ve bunun çoğulu olan fevâhiş kelimeleri de kullanılmaktadır (Necm 53/32). Bu bağlamda seyyiât (tekili seyyie) kelimesinin de “küçük günah” anlamında kullanıldığı görülmektedir (seyyie hakkında bilgi için bk. En’âm 6/160). Büyük günahların tanımı ve sayısı konusunda farklı ifadeler vardır. Tanımları arasından, bir fikir vermek üzere şunlar zikredilebilir:
a) Nisâ sûresinin başından buraya kadar sayılan günahlardır.
b) Karşılığında ateş, azap ve lânet zikredilen günahlardır.
c) Kur’an-ı Kerîm’de yasaklanan davranışlardır.
d) Kişinin dini önemsemediğini, dindarlığının zayıf olduğunu gösteren günahlardır.
Bir kısmı hadislerde sıralanmış olan büyük günahlar listesinde şunlar vardır: Allah’a ortak koşmak, adam öldürmek, iffetli kadınlara iftira atmak, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, dinini yaşayabilmek için hicret ettikten sonra –şartlar değişmediği halde– tekrar eski yurduna dönmek, büyü (sihir) yapmak, Mescid-i Harâm’da günah işlemek, ana-baba hakkına riayet etmemek, yalancı şahitlik yapmak, faiz yemek... (Buhârî, “Edeb”, 6, “Eymân”, 16; Müslim, “Îmân”, 143-144).
Günahların büyük ve küçük olanlarının dünya ve âhiret hayatını ilgilendiren farklı hüküm ve etkileri vardır. Büyük günah işleyenler Ehl-i sünnet’e göre dinden çıkmazlar, dünyada ve âhirette fâsık mümin olarak muamele görürler. Mu‘tezile’ye göre imanla küfür arasında bir yerde bulunurlar. Hâricîler’e göre ise dinden çıkmış sayılırlar. Büyük günahlarla ilgili yasaklama şekli daha şiddetli ve serttir. Büyük günah işleyenlerin tövbe etmeleri gereklidir. Büyük günahları iradelerini kullanarak terkedenler küçük günahlardan tövbe etmiş sayılırlar. Büyük günah işleyenler fâsık sıfatını alır ve birçok vazife ve ehliyet için gerekli bulunan “adalet” vasfını kaybetmiş olurlar. Büyük günah işleyen hâkimin hükmü bozulur. Açıktan açığa büyük günah işleyenlerle sosyal ilişkiler kesilebilir. Bunlara karşı, münkerin (dine ve ahlâka aykırı davranışlar) ortadan kaldırılması çerçevesinde mücadele edilir.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 52-53