Ayet
-
وَلَقَدْ صَدَقَكُمُ اللّٰهُ وَعْدَهُٓ اِذْ تَحُسُّونَهُمْ بِاِذْنِهٖۚ حَتّٰٓى اِذَا فَشِلْتُمْ وَتَنَازَعْتُمْ فِي الْاَمْرِ وَعَصَيْتُمْ مِنْ بَعْدِ مَٓا اَرٰيكُمْ مَا تُحِبُّونَؕ مِنْكُمْ مَنْ يُرٖيدُ الدُّنْيَا وَمِنْكُمْ مَنْ يُرٖيدُ الْاٰخِرَةَۚ ثُمَّ صَرَفَكُمْ عَنْهُمْ لِيَبْتَلِيَكُمْۚ وَلَقَدْ عَفَا عَنْكُمْؕ وَاللّٰهُ ذُو فَضْلٍ عَلَى الْمُؤْمِنٖينَ
﴿١٥٢﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
Yüce Allah müminlere verdiği yardım sözünü yerine getirmiş, savaşın ilk döneminde müminler müşriklere epeyce zâyiat verdirerek onlara galip gelmişlerdi. Ancak okçulardan bir kısmı nöbet yerini terketme hususunda kumandanlarıyla tartışmışlar; bir grup savaş kazanıldığı için geçidi tutmaya gerek kalmadığı kanaatiyle nöbet yerini terketmek isterken, diğer grup aksine bir emir olmadıkça muhtemel tehlikeye karşı geçidi korumanın gereğini savunmuş, sonuçta okçuların büyük çoğunluğu Hz. Peygamber’in emrine muhalefet edip nöbet yerini terkedince galibiyet durumu tersine dönmüştür. Düşmanın süvari birliği geçitteki müslüman askerlerin büyük çoğunluğunun geçidi terkettiklerini görünce oradan hücuma geçip müslümanları arkadan vurmuş, bozguna uğramış olan düşman askerleri de toparlanıp saldırıya geçmişler; böylece müslümanlar iki düşman arasında sıkışıp kalmışlar, neticede zafer yenilgiye dönüşmüştür.
Nöbet yerinden ayrılanların davranışı âyette “isyan” olarak ifade edilmiştir. Burada isyanın mânası emre aykırı davranmaktır. Çünkü onlar müslümanların müşrikleri yendiğini görünce artık geçidin korunmasına gerek kalmadığı kanaatine varmış ve emre aykırı olarak nöbet yerini terketmişlerdi. Burada müslümanların yenilgiye uğramalarının yüce Allah tarafından yapılmış bir imtihan olduğu da bildirilmiştir. Çünkü bu yenilgi, gerçek müminlerle münafıkların birbirinden ayırt edilmesine imkân sağladığı gibi savaşta komutanın emrine itaat etmemenin nelere mal olduğunu göstererek ibret alma imkânı da sağlamıştır.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 1 Sayfa: 690