Ayet
-
وَمِمَّنْ حَوْلَكُمْ مِنَ الْاَعْرَابِ مُنَافِقُونَؕ وَمِنْ اَهْلِ الْمَدٖينَةِ مَرَدُوا عَلَى النِّفَاقِ لَا تَعْلَمُهُمْؕ نَحْنُ نَعْلَمُهُمْؕ سَنُعَذِّبُهُمْ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ يُرَدُّونَ اِلٰى عَذَابٍ عَظٖيمٍۚ
﴿١٠١﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
Hz. Peygamber çevresindeki bazı kişilerin gerçekte iman etmedikleri halde inanmış gibi davrandıklarını biliyordu. Âyette onun da bilmediği ve iki yüzlülüğü âdeta sanat haline getirmiş kimseler bulunduğu, onların daha ağır cezaya çarptırılacakları haber verilmektedir. Böylece bir taraftan Resûlullah ve müminler, çevrelerindeki insanların gerçek niyetleri konusunda daha ihtiyatlı davranmaları için uyarılmış, diğer taraftan da tehditkâr bir ifadeyle bu gibi kimselerin akıllarını başlarına almaları istenmiştir.
İlk dönem müfessirlerinden, bu kimselerin iki defa cezalandırı-lacaklarına ve sonra çok büyük bir azaba itileceklerine ilişkin ifadeyi açıklayan değişik yorumlar nakledilmiştir. Bunların bir kısmında “iki defa” kaydı dünyadaki cezalarla ilgili kabul edilmiştir. Bu yorumların başlıcaları şöyledir: Önce müslümanların başarılarını görmenin ıstırabını yaşayarak derin bir acı tadacaklar veya münafıklıkları ortaya çıkıp herkese karşı rezil olacaklar yahut açlığa, esarete mâruz kalacaklar, öldürülecekler; sonra da –asıl âhiret azabından evvel– kabir azabına çarptırılacaklardır; önce kötü emellerine kavuşamamanın ve rezil rüsvâ olmanın bunalımını yaşayacaklar, sonra ölüm gelip çattığında bağışlanmaz günahlar işlemiş olduklarını anlayıp onun ağırlığı altında ezilerek cehenneme sevkedileceklerdir. “İki defa” kaydındaki ikinci defayı âhiret azabı olarak anlayanlar ise, “…ayrıca çok büyük bir azaba itilecekler” ifadesini âhirette cehennemin en dibine atılacakları yani ağırlaştırılmış bir azap görecekleri veya önce diğer inkârcılardan ayrı özel bir azaba çarptırılacakları şeklinde açıklamışlardır (Taberî, XI, 9-12; Şevkânî, II, 454; Reşîd Rızâ, XI, 19).
Kaynak :