Ayet
-
اَفَبِعَذَابِنَا يَسْتَعْجِلُونَ
﴿٢٠٤﴾
-
اَفَرَاَيْتَ اِنْ مَتَّعْنَاهُمْ سِنٖينَۙ
﴿٢٠٥﴾
-
ثُمَّ جَٓاءَهُمْ مَا كَانُوا يُوعَدُونَۙ
﴿٢٠٦﴾
-
مَٓا اَغْنٰى عَنْهُمْ مَا كَانُوا يُمَتَّعُونَؕ
﴿٢٠٧﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
Zâhiren 203. âyet ile 204. âyet arasında bir çelişki varmış gibi görünmektedir. Zira ilk bakışta birinden, ansızın gelen azap karşısında inkârcıların mühlet istedikleri, diğerinden ise azabın çabucak gelmesini talep ettikleri anlaşılmaktadır. Gerçekte ise çelişki ifadede değil, inkârcıların bu ifadelerle özetlenen tutumlarındadır. Çünkü 203. âyete göre onlar, beklemedikleri azapla âhirette karşılaşınca azaplarının ertelenerek, yanlışlarını telâfi etmeleri için kendilerine yeni bir hayat, yeni bir fırsat tanınmasını isteyeceklerdir. Oysa 204. âyete göre daha önce onlar, –alay yollu ifadelerle– Hz. Peygamber’in söyledikleri doğru ise hemen şimdi başlarına taş yağdırmasını veya elem verici bir azap göndermesini Allah’tan istemişlerdi (bk. Enfâl 8/32).
Kaynak :