Ayet
-
اَتُتْرَكُونَ فٖي مَا هٰهُنَٓا اٰمِنٖينَۙ
﴿١٤٦﴾
-
فٖي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍۙ
﴿١٤٧﴾
-
وَزُرُوعٍ وَنَخْلٍ طَلْعُهَا هَضٖيمٌۚ
﴿١٤٨﴾
-
وَتَنْحِتُونَ مِنَ الْجِبَالِ بُيُوتاً فَارِهٖينَۚ
﴿١٤٩﴾
-
فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَطٖيعُونِۚ
﴿١٥٠﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
Hz. Sâlih inkârcı kavmine Allah’ın kendilerine verdiği nimetleri hatırlatarak bu nimetlere şükretmek, Allah’a karşı gelmekten sakınmak, O’nun emir ve yasaklarına itaat etmek, haddi aşıp yeryüzünde fesad çıkaranların peşinden gitmemek gerektiğine ve bu nimetleriyle birlikte dünyanın ebedî olmadığına dikkat çekerek uyarıda bulunmaktadır.
“Ustaca” diye çevirdiğimiz 149. âyetteki fârihîn kelimesi, “şımararak” anlamına gelen ferihîn şeklinde de okunmuştur (Şevkânî, IV, 108). Buna göre âyetin meâli “Şımararak dağlardan evler oyup yapmaya devam edebileceğinizi mi sanıyorsunuz?” şeklinde olur. Birinci anlama göre âyet Semûd kavminin dağlardaki kayaları ustaca yontarak ve oyarak sağlam evler yapmış olduklarını, ikinci anlama göre ise zengin, güçlü ve kuvvetli oldukları için dağları ve kayaları rahatlıkla oyarak ve yontarak evler yaptıklarını, bundan dolayı da şımardıklarını ifade eder (bilgi için bk. A‘râf 7/74).
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 166