Ayet
-
اِلَّا الْمُصَلّٖينَۙ
﴿٢٢﴾
-
اَلَّذٖينَ هُمْ عَلٰى صَلَاتِهِمْ دَٓائِمُونَࣕ
﴿٢٣﴾
-
وَالَّذٖينَ فٖٓي اَمْوَالِهِمْ حَقٌّ مَعْلُومٌۙ
﴿٢٤﴾
-
لِلسَّٓائِلِ وَالْمَحْرُومِࣕ
﴿٢٥﴾
-
وَالَّذٖينَ يُصَدِّقُونَ بِيَوْمِ الدّٖينِࣕ
﴿٢٦﴾
-
وَالَّذٖينَ هُمْ مِنْ عَذَابِ رَبِّهِمْ مُشْفِقُونَۚ
﴿٢٧﴾
-
اِنَّ عَذَابَ رَبِّهِمْ غَيْرُ مَأْمُونٍۚ
﴿٢٨﴾
-
وَالَّذٖينَ هُمْ لِفُرُوجِهِمْ حَافِظُونَۙ
﴿٢٩﴾
-
اِلَّا عَلٰٓى اَزْوَاجِهِمْ اَوْ مَا مَلَكَتْ اَيْمَانُهُمْ فَاِنَّهُمْ غَيْرُ مَلُومٖينَۚ
﴿٣٠﴾
-
فَمَنِ ابْتَغٰى وَرَٓاءَ ذٰلِكَ فَاُو۬لٰٓئِكَ هُمُ الْعَادُونَۚ
﴿٣١﴾
-
وَالَّذٖينَ هُمْ لِاَمَانَاتِهِمْ وَعَهْدِهِمْ رَاعُونَࣕ
﴿٣٢﴾
-
وَالَّذٖينَ هُمْ بِشَهَادَاتِهِمْ قَٓائِمُونَࣕ
﴿٣٣﴾
-
وَالَّذٖينَ هُمْ عَلٰى صَلَاتِهِمْ يُحَافِظُونَؕ
﴿٣٤﴾
-
اُو۬لٰٓئِكَ فٖي جَنَّاتٍ مُكْرَمُونَؕࣖ
﴿٣٥﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
Bu âyetler, insanın ahlâkını yukarıda sıralanan olumsuz eğilimlerden temizlemenin veya onların etkisini kırmanın yolunu göstermektedir. Bu yol, kısaca âhiret inancıyla desteklenen güçlü bir sorumluluk duygusu geliştirmek, ibadet ve ahlâk alanında olumlu ve yapıcı davranışlar sergilemektir. Burada sıralanan davranışlar düzenli namaz kılmak, malında yoksulların hakkı bulunduğunu bilip onu ehline ödemek, âhiret kaygısı taşımak, namuslu ve iffetli olmak, emanete sadakat göstermek, şahitlikte yalan söylemekten sakınmaktır. Âyetlerin üslûbundan anlaşıldığına göre bu güzel işlerle ilgili ifade tahdîdî değil tâdâdîdir, yani bunlar örneklerdir; duruma, zamana, mekâna, imkân ve şartlara göre bu ödevlerin sayısı değişebilir. Önemli olan, kişinin 19. âyetteki deyimiyle tabiatının tahammülsüzlüğünü, nankörlük ve bencilliğini yenme iradesi gösterebilmesi, ibadetler ve ahlâkî davranışlarla ilkel kusurlarını giderip kişiliğini zenginleştirmesidir.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 5 Sayfa: 458