Ayet
-
اِنَّ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ لَيَقُولُونَۙ
﴿٣٤﴾
-
اِنْ هِيَ اِلَّا مَوْتَتُنَا الْاُو۫لٰى وَمَا نَحْنُ بِمُنْشَرٖينَ
﴿٣٥﴾
-
فَأْتُوا بِاٰبَٓائِنَٓا اِنْ كُنْتُمْ صَادِقٖينَ
﴿٣٦﴾
-
اَهُمْ خَيْرٌ اَمْ قَوْمُ تُبَّعٍۙ وَالَّذٖينَ مِنْ قَبْلِهِمْؕ اَهْلَكْنَاهُمْؗ اِنَّهُمْ كَانُوا مُجْرِمٖينَ
﴿٣٧﴾
-
وَمَا خَلَقْنَا السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا لَاعِبٖينَ
﴿٣٨﴾
-
مَا خَلَقْنَاهُمَٓا اِلَّا بِالْحَقِّ وَلٰكِنَّ اَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ
﴿٣٩﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
Kur’an burada, tarihe bir atıf yaptıktan sonra Hz. Peygamber’in inkârcı muhataplarına yöneliyor, dünya hayatını kötü etkileme bakımından en önemli inkâr konusu olan “öldükten sonra yeniden dirilme” inancını ele alıyor, bu inancın ispatı için iki önemli delil kullanıyor: 1. Yine tarihten, kendilerine Tübba‘ denilen Yemen’in güçlü hükümdarlarından ve bunlara tâbi olan halktan söz ederek onca güçlerine, şevket ve şanlarına rağmen nasıl bunlar helâk olup gittilerse Arap müşriklerinin de öyle helâk olacakları, bu dünyada ebedî kalamayacakları; 2. Yere, göklere ve bunların arasında/içinde bulunanlara bakıldığında bunların bir yaratıcısının bulunmasının zaruri olduğu sonucuna varılacağı, bu yaratıcının hayatı, yalnızca geçici dünya hayatından ibaret kılmış olmasının anlamsız olacağı, bu takdirde birçok olay ve olgunun yerine oturmayacağı, düşünüldüğünde birçok şeyin bambaşka bir âleme ve hayata bırakılmış olduğunun anlaşılacağı.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 778-779