Ayet
-
وَوَصَّيْنَا الْاِنْسَانَ بِوَالِدَيْهِ حُسْناًؕ وَاِنْ جَاهَدَاكَ لِتُشْرِكَ بٖي مَا لَيْسَ لَكَ بِهٖ عِلْمٌ فَلَا تُطِعْهُمَاؕ اِلَيَّ مَرْجِعُكُمْ فَاُنَبِّئُكُمْ بِمَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ
﴿٨﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
Ana babaya iyi davranma konusu Kur’an’ın önem verdiği, dolayısıyla İslâm ahlâkının öncelikli ödevlerinden biridir. Burada ana babaya iyiliğin özellikle hatırlatılmasının sebebi, böylesine önemli olan bu ödevin dahi tevhid inancından daha önemli ve önde tutulamayacağına işaret etmektir. İnsan sadece dışarıdan gelen baskılara değil, bizzat ebeveyninin baskılarına mâruz kalarak da bir sınav geçirebilir. Şu halde eğer ana baba evlâtlarından, Allah’ın varlığını ve birliğini tanımama yönünde, bu sonucu doğurabilecek bir istekte bulunurlarsa bu isteğe uyulmayacaktır. Ancak burada ana babalar, inkâr ve şirkin dışında, açıkça günah ve haram olan başka şeyler buyururlarsa bu buyruğa itaat edilmesi gerektiği şeklinde bir anlam çıkarılmamalıdır. Zira hiçbir buyruk Allah’ın buyruğundan daha önemli olamaz; dolayısıyla hadislerde de belirtildiği gibi kural olarak Allah’a âsi olma anlamına gelebilecek hiçbir buyruğa itaat edilemez (meselâ bk. Müsned, I, 400, 409; II, 17, 142; Buhârî, “Ahkâm”, 4; “Cihâd”, 108; Müslim, “İmâre”, 39).
Âyet bazı putperest Araplar’ın, müslüman olan evlâtları üzerinde baskı kurmalarıyla ilgilidir. Ancak müminler bu tür baskılarla her zaman karşılaşabilirler; evlâtlarının dindarlığından rahatsızlık duyan ve onlar üzerinde baskı kurmaya çalışan ailelere her dönemde rastlamak mümkündür. Böyle durumlarda bir yandan Allah’ın buyruklarına karşı gelmekten sakınmak, diğer yandan da yine Allah’ın buyruğu olan ebeveyn hukukuna riayet etmek için samimi bir çaba göstermenin evlâtlar için oldukça zor ama ecri büyük bir davranış olacağını ve bu gerilime katlanmanın da bu dünyada tâbi olduğumuz sınavın bir parçası olduğunu daima göz önünde tutmak gerekir.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 256-257