Hakkında
Medine döneminde inmiştir. 64 âyettir. Adını, 35. âyette geçen “nûr” kelimesinden almıştır. Sûre de başlıca; bireysel ve toplumsal hayatla ilgili çeşitli hüküm ve prensipler, özellikle aile hayatına dair esaslar yer almaktadır.Nuzül
Mushaftaki sıralamada yirmi dördüncü, iniş sırasına göre 102. sûredir. Haşr sûresinden sonra, Hac sûresinden önce Medine’de inmiştir. Zina edenlerle evlenmeyi kınayan 3. âyet, hicretin 3. yılında, Recî’ çatışmasında şehid düşen Mirsed ile ilgilidir. Şu halde sûrenin ilk âyetleri hicretin 1. yılının sonu ile 2. yılının başlarında vahyedilmiş olmalıdır. Eşleri hakkında zina suçlamasında bulunan kocalar hakkındaki 6. âyetin de Tebük Savaşı’ndan sonra, 9. yılın Şâban ayında geldiği bilinmektedir. Buna göre sûrenin uzun bir zaman dilimi içinde parça parça nâzil olduğu anlaşılmaktadır.
Konusu
Sûrenin konularını şöylece sıralamak mümkündür:
1. Zina suçu işleyenlerin cezası ve bunlarla evlenmenin hükmü.
2. Namuslu kadınlara iftira edenlerin ispat yükümlülüğü, cezası ve lânetleşme usulü.
3. Hz. Âişe’nin, münafıklar tarafından yapılan iftiradan berâeti (Allah’ın münafıkları yalanlaması, Hz. Âişe’yi temize çıkartması).
4. Namusla ilgili dedikoduların ve ahlâksızlığın yayılmasına sebep olanların kınanması.
5. Evlere girip çıkma ile ilgili muaşeret kuralları.
6. Müslümanlar arasındaki (kadın-erkek) sosyal ilişkiler ve selâmlaşma kuralları.
7. Köle ve câriyelere iyi davranma, onları evlendirme ve özgürlüklerine kavuşturma konularıyla ilgili teşvikler.
8. Fuhşun yasaklanması, iffetli olmanın teşviki.
9. Şeytanın tuzakları hakkında uyarı.
10. Allah’ın doğru yolu göstermesi ve imana giden yola ışık tutmasıyla ilgili temsilî açıklamalar.
11. Allah’ın büyüklüğü ve eşsiz nitelikleri, O’na kulluk edenlere sevgisi ve ödülleri konularında önemli açıklamalar ve müjdeler.
Fazileti
Nûr Suresi 1. Ayet Tefsiri
Ayet
-
سُورَةٌ اَنْزَلْنَاهَا وَفَرَضْنَاهَا وَاَنْزَلْنَا فٖيهَٓا اٰيَاتٍ بَيِّنَاتٍ لَعَلَّكُمْ تَذَكَّرُونَ
﴿١﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
Bilindiği gibi sûreler âyetlerden oluşmaktadır. Nûr sûresini göndermeyi murat eden Allah Teâlâ onun kaç âyetten oluşacağını, âyetlerin içeriğini, uzunluk ve kısalığını, ifade tarzını takdir etmekte, sonra da Cebrâil vasıtasıyla onu peygamberine göndermektedir. Tefsircilerin çoğu, âyette geçen faradnâ kelimesine bizim tercih ettiğimiz “belirlemek” mânasını değil, “farz kılmak” anlamını vermişler ve “... indirdik ve farz kıldık” şeklinde anlamışlardır. İbn Âşûr’un da işaret ettiği üzere (XVIII, 143) sûrede geçen bütün âyetler farz kılınmış hükümler getirmediği için biz meâldeki anlamı tercih ettik.