وَيَقُولُونَ مَتٰى هٰذَا الْوَعْدُ اِنْ كُنْتُمْ صَادِقٖينَ ﴿٢٩﴾
قُلْ لَكُمْ مٖيعَادُ يَوْمٍ لَا تَسْتَأْخِرُونَ عَنْهُ سَاعَةً وَلَا تَسْتَقْدِمُونَࣖ ﴿٣٠﴾

Meal

﴾29﴿ “Eğer doğru söylüyorsanız, bu vaad ne zaman gerçekleşecek, söyleyin bakalım!” diyorlar.
﴾30﴿ De ki: “Sizin için öyle bir vakit belirlenmiştir ki, ondan ne bir an geri kalabilirsiniz ne de ileri geçebilirsiniz.”

Tefsir

Burada sözü edilen vaadden maksat kıyamet günüdür. Belirlen­diği belirtilen gün de kıyamet ve haşir günüdür; bazı müfessirler bunu ölüm vakti olarak da yorumlamışlardır (Şevkânî, IV, 375; “ne bir an geri kalabilirsiniz ne de ileri geçebilirsiniz” ifadesinin açıklaması için bk. A‘râf 7/34).

Kaynak: Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 435