Ayet
-
لِلَّذٖينَ اسْتَجَابُوا لِرَبِّهِمُ الْحُسْنٰىؕ وَالَّذٖينَ لَمْ يَسْتَجٖيبُوا لَهُ لَوْ اَنَّ لَهُمْ مَا فِي الْاَرْضِ جَمٖيعاً وَمِثْلَهُ مَعَهُ لَافْتَدَوْا بِهٖؕ اُو۬لٰٓئِكَ لَهُمْ سُٓوءُ الْحِسَابِۙ وَمَأْوٰيهُمْ جَهَنَّمُؕ وَبِئْسَ الْمِهَادُࣖ
﴿١٨﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
“Mükâfatın en güzeli” diye çevirdiğimiz el-hüsnâ kelimesini müfessirler, “cennet, son derece büyük ve güzel menfaat, kesintiye uğramayacak olan üstün iyilik” şeklinde yorumlamışlardır (Râzî, XIX, 37). Âyet, bir önceki âyetten bağımsız olarak ele alınırsa şöyle yorumlanır: Allah Teâlâ, çağrısına icâbet edip emrine uyanlar için bu güzel mükâfatı vaad etmektedir. Çağrısına uymayanların hakkı da cezadır. Onlar âyette bildirilen bütün imkânlarını feda etseler cezadan kurtulamazlar.
Âyet bir önceki âyetin devamı olarak ele alındığı takdirde yorum şöyle olur: Allah rablerinin çağrısına güzel bir karşılık veren müminlerle, çağrısına icâbet etmeyen inkârcılar için bu misalleri getirmektedir; müminlerin durumu örneklerde tasvir edilen faydalı ve güzel şeylere, inkârcıların durumu ise faydasız şeylere benzetilmiştir.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 282-283