Mü'minûn Suresi - 116-118 . Ayet Tefsiri
Ayet
-
فَتَعَالَى اللّٰهُ الْمَلِكُ الْحَقُّۚ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَۚ رَبُّ الْعَرْشِ الْكَرٖيمِ
﴿١١٦﴾
-
وَمَنْ يَدْعُ مَعَ اللّٰهِ اِلٰهاً اٰخَرَۙ لَا بُرْهَانَ لَهُ بِهٖۙ فَاِنَّمَا حِسَابُهُ عِنْدَ رَبِّهٖؕ اِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ
﴿١١٧﴾
-
وَقُلْ رَبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّاحِمٖينَ
﴿١١٨﴾
Meal (Kur'an Yolu)
﴾116﴿
Gerçek egemenliğin sahibi olan Allah yüceler yücesidir. O’ndan başka tanrı yoktur. O, şerefli arşın sahibidir. ﴾117﴿
Her kim Allah ile birlikte başka bir tanrıya taparsa -ki bu hususta hiçbir kanıtı olamaz- muhakkak surette o kişinin hesabı rabbinin katında görülecektir. Şu bir gerçektir ki inkârcılar iflah olmayacak! ﴾118﴿
(Resulüm!) De ki: “Bağışla ve acı rabbim! Sen merhametlilerin üstünüsün.” Tefsir (Kur'an Yolu)
Bu son âyetler, sûrenin bütünü içinde ele alınan Tanrı’nın birliği ve aşkın kudretiyle âhiret hayatının gerçekliği konularında insanlara uyarılarda bulunmaktadır: Mutlak güç ve iktidar sahibi olan Allah, her bakımdan eşsizdir, yüceler yücesidir; arşın (hükümranlık makamı) ortaksız sahibidir. Bunun aksini benimseyenlerin kesinlikle kanıtları bulunamaz. Buna rağmen inkâra sapanlar kurtuluş imkânını kaybetmişlerdir. Sûrenin son âyeti, bu kadar büyük bir kayıptan koruması için Allah Teâlâ’nın sonsuz bağış ve merhametine sığınmayı telkin etmektedir.
Kaynak :