Ayet
-
اَوَلَمْ يَنْظُرُوا فٖي مَلَكُوتِ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ وَمَا خَلَقَ اللّٰهُ مِنْ شَيْءٍۙ وَاَنْ عَسٰٓى اَنْ يَكُونَ قَدِ اقْتَرَبَ اَجَلُهُمْۚ فَبِاَيِّ حَدٖيثٍ بَعْدَهُ يُؤْمِنُونَ
﴿١٨٥﴾
-
مَنْ يُضْلِلِ اللّٰهُ فَلَا هَادِيَ لَهُؕ وَيَذَرُهُمْ فٖي طُغْيَانِهِمْ يَعْمَهُونَ
﴿١٨٦﴾
Meal (Kur'an Yolu)
Tefsir (Kur'an Yolu)
“Egemenlik” diye çevirdiğimiz melekût kelimesi, yüce Allah’ın gökler üzerindeki mutlak yönetimini, hükümranlığını ifade eder (ayrıca bk. En‘âm 6/75). Bir önceki âyette Hz. Peygamber’in risâletinin hak olduğu, onun üstün kişiliği kanıt gösterilerek ifade edilirken burada da insanların, yüce Allah’ın evren üzerindeki mükemmel yönetimine bakıp düşünerek bundan Hz. Peygamber’in öğretisinin gerçek olduğuna dair deliller çıkarmaları istenmektedir. Göklerin düzeninde olduğu gibi Allah’ın yarattığı diğer bütün şeylerde de –ibretle ve insafla bakılırsa– Allah’ın varlığına, birliğine inanıp Hz. Muhammed’in bildirdiklerini tasdik etmeye götüren kanıtların bulunduğu görülür. Ayrıca âyet, Hz. Peygamber’in tebliğlerine karşı direnmeyi sürdürdükleri takdirde, –benzer şekilde davranan eski inkârcı kavimler gibi– müşriklerin de sonlarının geleceği uyarısında bulunmaktadır. Onları gökler ve diğer yaratılmışlar üzerinde zihin yormaya, kendi âkıbetlerini düşünmeye çağıran bu sözler; yahut Hz. Peygamber’in uyarıları, açıklamaları, başta Kur’an âyetleri olmak üzere onun ağzından çıkan bütün sözler insanlar için böylesine hayırlı ve yararlı uyarılardır. Şu halde insanlar bu sözlere inanmayacaklarsa başka hangi söze inanacaklar? Allah’ın ve resulünün sözlerinden daha doğru, daha hayırlı ve yararlı başka bir söz olabilir mi?
Burada asıl muhatap Hz. Peygamber’in dönemindeki müşrik Araplar olmakla birlikte, âyetin hükmü ve uyarısı, ilâhî yasaları tanımayan bütün âsi topluluklar için geçerlidir. Bütün bu uyarıların amacı da insanları hidayete, yani inançta, yaşayışta, insanlıkta en doğru ve en güzel olana ulaştırmaktır. Fakat eğer insanlar Hz. Peygamber’in bu yoldaki çağrısını iyi niyetle karşılayıp üzerinde düşünmek yerine koyu bir inkâr psikolojisiyle bunları peşinen reddederlerse Allah da onları dalâlet çukuruna düşürür. Allah’a rağmen hiçbir şey yapılamayacağı için bunları içine düştükleri bu çukurdan, bu sapkınlıktan kurtarıp doğru yolu bulmalarını sağlayacak bir güç de asla yoktur.
Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 2 Sayfa: 638