Furkân Suresi - 9-10 . Ayet Tefsiri

Ayet


  • اُنْظُرْ كَيْفَ ضَرَبُوا لَكَ الْاَمْثَالَ فَضَلُّوا فَلَا يَسْتَطٖيعُونَ سَبٖيلاًࣖ
    ﴿٩﴾
  • تَبَارَكَ الَّـذٖٓي اِنْ شَٓاءَ جَعَلَ لَكَ خَيْراً مِنْ ذٰلِكَ جَنَّاتٍ تَجْرٖي مِنْ تَحْتِهَا الْاَنْهَارُۙ وَيَجْعَلْ لَكَ قُصُوراً
    ﴿١٠﴾

Meal (Kur'an Yolu)


﴾9﴿
Gör işte, senin hakkında ne tür yakıştırmalarda bulundular! Bu şekilde yoldan çıkmış bulunuyorlar, artık bir daha da doğru yolu bulamayacaklar.
﴾10﴿
Allah, öyle aşkın ve cömerttir ki, eğer isterse sana bundan daha hayırlısını, içinden ırmakların aktığı şirin bahçeler verir; senin için saraylar yapar.

Tefsir (Kur'an Yolu)


Meâlindeki “yoldan çıkma”nın metindeki karşılığı dalâlet, “doğru yolu bulma”nın karşılığı da hidayet kavramlarıdır. Dalâletin asıl anlamı, çölde yolculuk yapanın yolunu kaybetmesi; hidayet de doğru yolu izlemesi veya yolunu kaybetmişken bir rehberin yardımıyla tekrar doğru yolu bulmasıdır. Buna göre inkârcıların, Kur’an’ı Hz. Muhammed’in uydurduğu, onun peygamberlik nitelikleri taşımadığı, büyülenmiş biri olduğu gibi iddiaları âyette çölde yolunu kaybetmeye benzetilmekte; böyle davrandıkları sürece doğru yolu da bulamayacakları ifade edilmektedir.

8. âyette bildirildiğine göre Hz. Peygamber’in düşmanları, onun özel hazinelere, mülklere sahip olması gerektiğini savunuyor, bunların bulunmayışını peygamberlik davasını boşa çıkaran bir eksiklik olarak göstermeye çalışıyorlardı. 10. âyete göre yüce Allah dilerse resulüne maddî nimetler olarak onların söylediklerinden daha güzellerini de verir, bunu önleyebilecek hiçbir güç yoktur; buna rağmen eğer vermemişse peygamberi için böylesini daha uygun gördüğünden dolayı vermemiştir. Allah, dilerse birine her türlü ilim ve mârifetin kapılarını açarken dünyalık kapılarını da kapar; başkasına da bunun aksini uygun görür (Râzî, XXIV, 53). Resulü Muhammed’e de vahiy ve nübüvvet kapılarını açmış, buna karşılık dünyevî nimetlerinden yararlanma imkânını kısıtlamıştır. Kimin için neyin hayırlı olduğunu ancak Allah bilir. Bu sebeple –Mekkeli putperestlerin kanaatlerinin aksine– insanlar, sahip oldukları maddî nimetlerin çokluğuna göre değil; iman, ilim, irfan, ahlâk, iyi niyet ve güzel işler gibi konulardaki mânevî mertebelerine göre değerlendirilmelidir.


Kaynak : Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 110-111
Sesli ve Görüntülü Yayınlar
  • Diyanet TV

  • Diyanet Kur'an Radyo

  • Diyanet Radyo

  • Diyanet Haber

  • Diyanet Yayınları