Kur'an ,Meal ve Tefsir Okuma Alanı. Seslendirmek istediğiniz ayetin üzerine çift tıklayınız.
Yûsuf Suresi
244
13 . Cüz
70

Meal

Yûsuf, onlara yüklerini hazırlattığı zaman (saraya ait bir) su kabını kardeşinin yükü içine koydurdu. Sonra bir görevli, “Ey kafile! Siz kesinlikle hırsızsınız!” diye bağırdı. 70﴿

Tefsir

Hz. Yûsuf, öz kardeşini yanında alıkoyabilmek için kralın su tasını Bünyâmin’in yükü içine koydurdu. Sonra da tası onların çaldığını ilân etti.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 248
71

Meal

Kardeşleri onlara dönerek, “Ne arıyorsunuz?” dediler. 71﴿

Tefsir

Kardeşleri onlara dönerek, “Ne arıyorsunuz?” dediler.
72

Meal

“Kralın su kabını arıyoruz; onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var” diye cevap verdiler. (İçlerinden biri) “Ben bu söze kefilim” dedi. 72﴿

Tefsir

“Kralın su kabını arıyoruz; onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var” diye cevap verdiler. (İçlerinden biri) “Ben bu söze kefilim” dedi.
73

Meal

Onlar, “Allah’a andolsun ki bizim bu yerde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz, biz hırsız da değiliz” dediler. 73﴿

Tefsir

Onlar, “Allah’a andolsun ki bizim bu yerde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz, biz hırsız da değiliz” dediler.
74-75

Meal

(Görevliler), “Peki, yalan söylüyorsanız (sizde) bunun cezası nedir?” diye sordular. 74﴿ “Onun cezası, kayıp eşya kimin yükünde bulunursa onun buna karşılık alıkonulmasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız” dediler. 75﴿

Tefsir

Mısır kanunlarına göre hırsızın kendisine el koymak mümkün olmadığı için, Hz. Yûsuf’un adamları, kardeşlerine sorup bu suçun cezasının onların kanunlarında ne olduğunu tesbit etmek ve bunu uygulamak istediler.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 248-249
76

Meal

Bunun üzerine Yûsuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonra da su kabını kardeşinin yükünden çıkardı. İşte biz Yûsuf’a böyle bir tedbiri öğrettik, yoksa Allah dileyip bunu öğretmeseydi kralın kanununa göre kardeşini alıkoyamazdı. Biz dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Her bilenin üstünde daha çok bilen biri vardır. 76﴿

Tefsir

Mısır kanunlarında hırsıza sopa vurulur ve çaldığı malın iki misli ödettirilirdi. Hz. Ya‘kūb’un şeriatında ise hırsız yakalanarak çaldığı malın karşılığında mal sahibine hizmet ettirilirdi. Hz. Yûsuf, işte bu kanundan yararlanıp kardeşi Bünyâmin’i alıkoymak istedi. Planını buna göre hazırladı; dikkat çekmemek için aramaya önce üvey kardeşlerinin yüklerinden başladı. Sonunda su kabını Bünyâmin’in yükünden bulup çıkardı. Dolayısıyla onu Mısır’da alıkoydu.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 249
77

Meal

Dediler ki: “Eğer o çaldıysa, daha önce onun kardeşi de çalmıştı.” Yûsuf onlara belli etmeksizin içinden şunları geçirdi: “Asıl sizin durumunuz kötü! Allah, sizin suçladığınız hususu çok iyi bilmektedir.” 77﴿

Tefsir

Rivayete göre Hz. Yûsuf’un halası onu çok severdi. Yûsuf büyüyünce halası onun kendi yanında kalmasını istedi. Ya‘kūb buna razı olmayınca halası, Hz. İbrâhim’den kendisine miras kalmış olan kuşağını Yûsuf’un beline bağladı. Sonra kuşağın kaybolduğunu söyledi. Kuşak arandı, Yûsuf’un üzerinde bulundu. Halası kanun gereği Yûsuf’u yanında alıkoydu. İşte Yûsuf’un kardeşleri “Daha önce onun kardeşi de çalmıştı” derken bu duruma işaret etmek istemişlerdir. Şevkânî uydurma olarak nitelediği bu rivayeti naklettikten sonra Kurtubî’nin yorumunu tercih etmiştir. Buna göre Yûsuf’un kardeşleri –daha önce yaptıkları gibi– yalan söylemiş, iftirada bulunmuşlardır (III, 51-52).

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 249
78-79

Meal

Dediler ki: “Efendimiz! Gerçekten onun çok yaşlı bir babası var. Onun yerine içimizden birini alıkoy. Şüphesiz biz seni iyilik sever biri olarak görüyoruz.” 78﴿

Tefsir

78, 79 nolu ayetlerin tefsiri bir sonraki sayfada verilmiştir.
Yûsuf Suresi
245
13 . Cüz
79

Meal

Yûsuf, “Eşyamızı yanında bulduğumuz kimseden başkasını alıkoymaktan Allah’a sığınırız! Aksi halde biz gerçekten zulm etmiş oluruz!” dedi. 79﴿

Tefsir

Plandan haberdar olmayan kardeşleri, Bünyâmin’in ihtiyar babası olup onun için çok üzüleceğini söylediler ve yerine kendilerinden birini alıkoyup onu serbest bırakmasını Hz. Yûsuf’tan istediler. Fakat Hz. Yûsuf, cezanın şahsîliği ilkesinden hareket etti ve suçlunun yerine başkasını cezalandırmanın haksızlık olduğunu, böyle bir şey yapmaktan Allah’a sığındığını bildirdi.
80-82

Meal

Ondan ümitlerini kesince görüşmek üzere bir kenara çekildiler. Büyükleri dedi ki: “Babanızın sizden Allah adına söz aldığını, daha önce de Yûsuf hakkında işlediğiniz kusuru bilmiyor musunuz? Babam gelmeme izin verinceye veya benim için Allah hükmedinceye kadar bu yerden asla ayrılmayacağım. O hükmedenlerin en iyisidir. 80﴿ Babanıza dönün ve deyin ki: “Ey babamız! Şüphesiz oğlun hırsızlık etti. Biz de ancak bilip gördüğümüze tanıklık ettik. (Koruma sözü verdik ama) bilgimiz dışında kalan olaylara karşı da onu koruyamazdık. 81﴿ İstersen orada bulunduğumuz şehrin halkına ve aralarında geldiğimiz kafileye de sor. Biz gerçekten doğru söylüyoruz.” 82﴿

Tefsir

Kardeşlerin büyüklerinden maksat yaşça büyük olan Ruben mi yoksa akılca üstün olan Şem‘ûn (Şimeon) mu olduğu konusunda farklı rivayetler vardır. Taberî yaşça büyük olan Ruben’in kastedildiğini bildiren rivayetlerin daha isabetli olduğu kanaatindedir (bk. XIII, 33-34). Hz. Yûsuf’un kararlı tutumu karşısında, ondan ümitlerini kesen kardeşleri, durumu kendi aralarında görüşmek üzere bir kenara çekildiler. Büyükleri Ruben, Bünyâmin hakkında babalarına verdikleri sözü, daha önce de Hz. Yûsuf’a yaptıklarını onlara hatırlattı. Yûsuf’un bu kardeşi, daha önce onu öldürmek isteyen kardeşlerine, onu kuyuya atmalarını teklif etmiş ve ölümden kurtarmıştı (âyet 10; Taberî, XII, 155-156).

Hz. Ya‘kūb’un oğulları, 81. âyetin son cümlesiyle, Bünyâmin’i koru­yacaklarına dair babalarına söz verdikleri zaman onun hırsızlık suçundan dolayı Mısır’da alıkonulacağını bilemeyeceklerini ifade etmek istemişlerdi.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 251-252
83

Meal

Babaları şöyle dedi: “Hayır, nefisleriniz bu hususta sizi aldattı. Bana düşen artık güzel bir sabırdır. Umulur ki, Allah onların hepsini bana getirir. Şüphesiz O, çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.” 83﴿

Tefsir

Babaları şöyle dedi: “Hayır, nefisleriniz bu hususta sizi aldattı. Bana düşen artık güzel bir sabırdır. Umulur ki, Allah onların hepsini bana getirir. Şüphesiz O, çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.”

84

Meal

Onlardan yüz çevirdi, “Âh Yûsufum âh! İçim yanıyor!” diyordu. Sonunda üzüntüden gözlerine boz geldi. Artık kederini içine gömüyordu. 84﴿

Tefsir

Oğlu Bünyâmin’in Mısır’da tutulduğunu haber alan Hz. Ya‘kūb’un, diğer oğlu Yûsuf hakkındaki üzüntüleri yeniden depreşti ve üzüntünün şiddetinden gözlerine boz geldi. Bu olay iki şekilde açıklanmıştır: ☼a) 96. âyette “Tekrar görür hale geldi” buyurulduğu için bunu karîne olarak alanlar, boz gelmekten maksat “Üzüntüden ve ağlamaktan dolayı gözünün kapanmasıdır” demişlerdir. Uzmanların açıklamalarına göre nâdir de olsa üzüntüden gözde katarakt oluştuğu ve sonra bir şokla bunun zâil olduğu görülmüştür. ☼b) Râzî’nin de katıldığı (XVIII, 195) ikinci anlayışa göre göze boz gelmesinden maksat ağlayanın göz yaşlarına boğulmasıdır; açılması ise üzüntü ve ağlama sebebinin ortadan kalkması, göz yaşının dinmesidir.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 252
85

Meal

Oğulları, “Allah’a andolsun ki, sen ‘Yûsufum!’ diye diye sonunda ya hasta olacaksın ya da büsbütün helâk olacaksın!” dediler. 85﴿

Tefsir

Oğulları, “Allah’a andolsun ki, sen ‘Yûsufum!’ diye diye sonunda ya hasta olacaksın ya da büsbütün helâk olacaksın!” dediler.
86

Meal

Ya‘kūb da şöyle dedi: “Ben acımı ve kederimi ancak Allah’a arz ediyorum ve ben sizin bilmediklerinizi Allah’tan gelen bilgiyle biliyorum. 86﴿

Tefsir

Hz. Ya‘kūb’un bildiği, Allah’ın imtihanı, sabrın sonunun selâmet olduğudur; ayrıca Yûsuf’un rüyasına dayanarak (bk. 4-6 âyetler) edindiği, olayların geleceğine dair ümit verici bilgidir.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 252