Kur'an ,Meal ve Tefsir Okuma Alanı. Seslendirmek istediğiniz ayetin üzerine çift tıklayınız.
Yûsuf Suresi
240
12 . Cüz
38

Meal

"Atalarım İbrahim, İshak ve Yakub'un dinine uydum. Bizim Allah'a herhangi bir şeyi ortak koşmamız (söz konusu) olamaz. Bu, bize ve insanlara Allah'ın bir lütfudur, fakat insanların çoğu şükretmezler." 38﴿

Tefsir

Bu olay, Hz. Yûsuf’un risâletini tebliğe başladığı ilk olay olmalıdır. Zira bundan önce tebliğde bulunduğunu gösteren herhangi bir işaret yoktur. Ona güvenen ve ondan rüyalarının yorumunu isteyen iki arkadaşına o, gayet nazik bir şekilde hitap ederek rüya yorumlama ilminin kehânet ve falcılık değil, Allah’ın, kendisine vahyettiği ilimlerden olduğunu bildirmiştir. Kendisinin Allah’a ve âhiret gününe inanmayan putperest Mısırlılar’ın dinine asla iltifat etmediğini, hak peygamber olan atalarının dinine mensup olduğunu ve bunların Allah’a ortak koşmalarının doğru olmadığını ifade etmiştir. Mısırlılar o zaman putperest olup çeşitli tanrılara tapıyorlardı (İbn Âşûr, XII, 271); nitekim 39 ve 40. âyetler bunu ifade etmektedir. Burada dikkat çeken bir husus da Hz. Yûsuf’un, “Size rızık olarak verilen yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim” diyerek yorum için bir vakit belirlemiş olmasıdır. Bu ifadeden, zindandakilerin dış dünya ile ilişkilerinin kesildiği, güneşin hareketini dahi izleme imkânlarının bulunmadığı, dolayısıyla, vakti ancak yemek, uyku ve havalandırma gibi olaylarla bildikleri anlaşılmaktadır. “Size rızık olarak verilen yemek gelmeden önce” ifadesini, mecaz olarak “olaylar başınıza gelmeden, rüyanız gerçekleşmeden önce” şeklinde anlamak da mümkündür. Hz. Yûsuf’un, “Bu (rüya yorumlama ilmi) rabbimin bana öğrettiklerindendir” meâlindeki ifadesi yüce Allah’ın ona rüya yorumlamanın dışında da şer‘î ilimler, hikmet, iktisat vb. birçok ilmi öğretmiş olduğuna işaret eder. Nitekim 55. âyette krala hitaben söyledikleri de bu yorumu destekler mahiyettedir. Hz. Yûsuf, aynı zamanda İbrâhim, İshak ve Ya‘kub aleyhisselâmın kendisinin ataları olduğunu söyleyerek kimliğini de ilk defa açıklamış bulunmaktadır. Ayrıca o, kendisinin Allah tarafından peygamber atalarına vahyedilen dini tebliğ etmek için seçilmiş olduğunu, dolayısıyla bir eğitim ve imtihan sürecinden geçtiğini biliyordu.
39-41

Meal

"Ey zindan arkadaşlarım! Ayrı ayrı ilahlar mı daha iyidir, yoksa mutlak hakimiyet sahibi olan tek Allah mı?" 39﴿ "Siz Allah'ı bırakıp; sadece sizin ve atalarınızın taktığı bir takım isimlere (düzmece ilahlara) tapıyorsunuz. Allah onlar hakkında hiçbir delil indirmemiştir. Hüküm ancak Allah'a aittir. O, kendisinden başka hiçbir şeye tapmamanızı emretmiştir. İşte en doğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler." 40﴿ "Ey zindan arkadaşlarım! (Rüyanızın yorumuna gelince,) biriniz efendisine şarap sunacak, diğeri ise asılacak ve kuşlar başından yiyecektir. Yorumunu sorduğunuz iş böylece kesinleşmiştir." 41﴿

Tefsir

Rivayete göre o dönemde Mısırlılar’ın otuz dolayında tanrıları vardı; bunlar farklı tabiat kuvvetlerini veya bazı yıldızları temsil ediyorlardı (İbn Âşûr, XII, 276). Bu âyetlerde Hz. Yûsuf, aklî deliller getirerek muhataplarına gerçek ve tek Allah’a inanmayı telkin etmektedir. Ayrıca arkadaşlarının rüyalarını yorumlayarak birinin daha önce olduğu gibi efendisinin hizmetine gireceğini ve ona şarap sunacağını; diğerinin ise asılacağını, kafasını kuşların didikleyeceğini söylemiştir.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 233-234
42

Meal

Yûsuf, onlardan kurtulacağını düşündüğü kişiye, "Efendinin yanında beni an", dedi. Fakat şeytan O'nu efendisine hatırlatmayı unutturdu da bu yüzden o, birkaç yıl daha zindanda kaldı. 42﴿

Tefsir

Bu arada Hz. Yûsuf, kurtulacağına inandığı gençten kendisinin suçsuz olduğunu ve haksız yere zindana atılmış bulunduğunu krala anlatmasını rica etti, fakat genç zindandan çıktıktan sonra Yûsuf’un ricasını unuttu. Böylece Yûsuf birkaç yıl daha zindanda kaldı.

“Fakat şeytan ona, efendisine Yûsuf’tan söz etmeyi unutturdu” meâlindeki cümle müfessirler tarafından iki farklı şekilde yorumlanmıştır:

☼a) Şeytan Hz. Yûsuf’a Allah’ı anmayı unutturdu. Böylece Yûsuf, zindan arkadaşından kendisinin suçsuz olduğunu krala hatırlatmasını rica etti de kurtuluşu Allah’tan dilemedi. Bundan dolayı Allah onu birkaç yıl daha zindanda tutarak cezalandırdı. Bu konuda rivayet edilen bir de hadis vardır. Resûlullah şöyle buyurmuştur: “Yûsuf bu sözü söylememiş olsaydı, zindanda bu kadar uzun süre kalmazdı. Zira o kurtuluşu Allah’tan başkasından istedi” (Taberî, XII, 223). Gerek bu yorum gerekse delil olarak getirilen bu hadis, diğer müfessirler tarafından zayıf kabul edilmiştir (İbn Kesîr, IV, 317).

☼b) Şeytan, zindandan çıkan gence Hz. Yûsuf’un durumunu efendisi krala anlatmayı unutturdu. Dolayısıyla Yûsuf birkaç yıl daha zindanda kaldı. Müfessirlerin birçoğu bu mânayı tercih etmişlerdir. Çünkü bir peygamberin gerektiğinde insanlardan yardım istemesi, kurtuluş yollarını araması Allah’ı unuttuğunu göstermez. 45. âyet de bu mânayı destekler mahiyettedir.

Hz. Yûsuf’un zindanda kaldığı süre hakkında beş, yedi, on iki veya on dört yıl şeklinde farklı rivayetler vardır (Şevkânî, III, 34).

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 234
43

Meal

Kral, "Ben rüyamda yedi semiz ineği, yedi zayıf ineğin yediğini; ayrıca yedi yeşil başak ve yedi de kuru başak görüyorum. Ey ileri gelenler! Eğer rüya yorumluyorsanız, rüyamı bana yorumlayın" dedi. 43﴿

Tefsir

Bu kralın, Sînâ yarımadası yoluyla gelip Mısır’ı istilâ ettikten sonra ülkede milâttan önce 1700’den 1580’e kadar hüküm süren altı Hiksos kralından biri olduğu bildirilmektedir (bk. Ahmet Suphi Furat, “Yûsuf”, İA, XIII, 441). Tarihçilerin bunları, “göçebe ülkelerin hükümdarları” veya “çoban krallar” diye isimlendirmiş olmaları bunların Mısır’ı istilâ etmeden önce henüz tam olarak yerleşik hayata geçmemiş olan Suriyeli Araplar oldukları ihtimalini kuvvetlendirir. Bunların, İbrânî asıllı Hz. Yûsuf ile menşe yakınlığı ihtimali de vardır. Çünkü İbrânîler de daha önce Arabistan yarımadasından Mezopotamya’ya, sonra Suriye’ye göç eden bedevî kabilelerden birinin soyundan gelmektedir. Kralın, Hz. Yûsuf’a güven duyması ve ailesine ülkesinde geniş imkân tanıması Mısır’da zaman içinde İsrâil asıllıların etnik ve kültürel bir toplum haline gelmesini sağlamıştır (Esed, II, 464-465; İbn Âşûr, XII, 280).

Hz. Mûsâ’nın zamanında ise Hiksoslar dönemi kapanmıştı, artık Mısır’ı Kıptî soyundan gelen Firavun yönetiyordu. Ülkesi için bir tehlike oluşturacağı endişesiyle İsrâiloğulları’nın erkek çocuklarını öldürüyor, kız çocuklarını hayatta bırakıyordu (Bakara 2/49).

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 236
Yûsuf Suresi
241
12 . Cüz
44

Meal

Dediler ki: "Bunlar karma karışık düşlerdir. Biz böyle düşlerin yorumunu bilmiyoruz." 44﴿

Tefsir

“Karmakarışık düşler” diye çevirdiğimiz edgāsü ahlâm tamlama­sındaki edgās kelimesi “yaşı kurusu birbirine karışmış çeşitli bitkilerden meydana gelen ot demetleri” anlamına gelir. Ahlâm ise “uyku halinde görülen, anlamlı olmayan, ilham tarzındaki rüya gibi bilgi taşımayan düşler”dir. Dolayısıyla bunların bilgiye ulaşma sonucu veren bir yorumu yoktur.

Öyle anlaşılıyor ki, Allah Teâlâ, zindanda çilesini dolduran Hz. Yûsuf’u buradan çıkarmak ve sabrının mükâfatını vermek istedi. Dolayısıyla onun zindandan çıkmasını gerektirecek sebepleri hazırladı. Kral gördüğü rüyadan etkilenip korktu. Bunun üzerine ülkesindeki rüya yorumcularını, üst mevkideki adamlarını (tapınak kâhinlerini) toplayıp, rüyayı onlara anlattı. Fakat kâhinler rüyayı yorumlamaktan âciz kaldılar.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 236-237
45-46

Meal

Zindandaki iki kişiden kurtulmuş olanı, nice zamandan sonra (Yûsuf'u) hatırladı ve, "Ben size onun yorumunu haber veririm, hemen beni (zindana) gönderin" dedi. 45﴿ (Zindana varınca), "Yûsuf! Ey doğru sözlü! Rüyada yedi semiz ineği yedi zayıf ineğin yemesi, bir de yedi yeşil başakla diğer yedi kuru başak hakkında bize yorum yap. Ümid ederim ki (vereceğin bilgi ile) insanlara dönerim de onlar da (senin değerini) bilirler" dedi. 46﴿

Tefsir

Yûsuf’un iki hapishane arkadaşından sağ kalan kişi, kâhinlerin, kralın rüyasını yorumlamaktan aciz kaldıklarını görünce, Hz. Yûsuf’u hatırladı ve gidip rüyayı ona yorumlatmak üzere izin istedi. İzin verilince, gitti, rüyayı Yûsuf’a anlattı ve ondan yorumunu aldı. Rüya ileride meydana gelecek bolluk, kıtlık ve sıkıntılara işaret etmekteydi.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 237
47

Meal

Yûsuf dedi ki: "Yedi yıl âdetiniz üzere ekin ekeceksiniz. Yiyeceğiniz az bir miktar hariç, biçtiklerinizi başağında bırakın." 47﴿

Tefsir

Hz. Yûsuf, gelecekte Mısır’da etkili bir kıtlığın meydana geleceğini haber verdiği gibi, alınacak tedbirleri de anlattı. Mısır’da yedi sene bolluk olacağını, bu süre zarfında her sene bolca hububat ekmelerini, kaldıracakları ürünlerden sadece yiyeceklerini ve tohumluklarını ayırıp kalanları başak halinde depolamalarını tavsiye etti.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 237
48

Meal

"Sonra bunun ardından yedi kurak yıl gelecek, saklayacağınız az bir miktar hariç bu yıllar için biriktirdiklerinizi yiyip bitirecek." 48﴿

Tefsir

Bu bolluk yıllarından sonra yedi kıtlık yılı geleceğini, daha önce depo etmiş oldukları hububatı bu kıtlık yıllarında yiyeceklerini, az bir miktarını da tohum olarak kullanacaklarını söyledi.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 237
49

Meal

"Sonra bunun ardından insanların yağmura kavuşacağı bir yıl gelecek. O zaman (bol rızka kavuşup) şıra ve yağ sıkacaklar." 49﴿

Tefsir

Bundan sonra yine bir bolluk yılı geleceğini, o yılda Allah tarafından insanlara yardım edileceğini, bolluk olacağını; halkın üzüm, hurma, zeytin ve susam gibi ürünleri sıkarak su ve yağlarından istifade edeceklerini haber verdi.

Kralın rüyasında bu bolluk yılına dair herhangi bir işaret yoktur. Hz. Yûsuf, Allah’ın verdiği bilgiye dayanarak bunu onlara müjdelemiştir. Bu olay rüyayı herkese değil, ehline yorumlatmanın gerekli olduğunu göstermektedir (rüya ve rüya yorumu için ayrıca bk. Yûsuf 12/4-6).

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 237-238
50

Meal

Kral, "Onu bana getirin" dedi. Elçi Yûsuf'a gelince (Yûsuf) dedi ki: "Efendine dön de ellerini kesen o kadınların derdi ne idi, diye sor. Şüphesiz Rabbim onların hilesini hakkıyla bilendir." 50﴿

Tefsir

Yûsuf’un hapishane arkadaşı rüyanın yorumunu krala götürdü. Kral, yorumun rüyaya uygun olduğunu görünce sevindi ve bu yorumu yapanın akıllı, bilgili bir kimse olduğunu anladı. Yorumu bir de kendisinden dinlemek için onun huzura getirilmesini emretti. Elçi gelip kralın isteğini Hz. Yûsuf’a iletti. Fakat Yûsuf, yüce Allah’tan gelen bir ilhamla kendisinin ileride yüksek bir makama geleceğini biliyordu; dolayısıyla zindandan hemen çıkmayıp üzerindeki töhmet ve şaibenin ortadan kalkmasını, iffet ve şahsiyetine sürülmüş olan lekenin temizlenmesini istedi. Kendisinin haksız olarak zindana atılmış, mâsum ve günahsız biri olduğunun ortaya çıkmasını bekledi. Resûl-i Ekrem Hz. Yusuf’un zindanda çektiği çileyi anlatırken onun gösterdiği sabır ve olgunluk hakkında takdirkâr ifadeler kullanmıştır (Buhârî, “Tefsîr”, 12/5).

Hz. Yûsuf burada peygambere yakışır bir nezaket ve örnek bir tavır da sergiledi. Şöyle ki, asıl zindana atılmasına sebep olan Aziz’in karısı olduğu halde velinimetinin şerefini korumak için, onun karısından hiç söz etmeden geçmişte yapılmış bir toplantıda ellerini kesmiş bulunan kadınların tutumunun tahkik edilerek olayın aydınlatılmasını istedi.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 539-540
51

Meal

Kral kadınlara, "Yûsuf'tan murad almak istediğiniz zaman derdiniz ne idi?" dedi. Kadınlar, "Haşa! Allah için, biz onun bir kötülüğünü bilmiyoruz" dediler. Aziz'in karısı ise, "Şimdi gerçek ortaya çıktı. Ondan ben murad almak istedim. Şüphesiz Yûsuf doğru söyleyenlerdendir" dedi. 51﴿

Tefsir

Elçi Hz. Yûsuf’un isteklerini krala iletti. Kral bu isteği yerine getirmede tereddüt göstermedi. Muhtemelen olayı o da biliyor ve Yûsuf’un suçsuz olduğuna inanıyordu. Ancak devlet ileri gelenlerinin itibarını koruma uğruna haksızlığa göz yummuştu. Zamanı gelince ilgili kadınları toplayıp onları sorguya çekti. Kadınlar Hz. Yûsuf’un günahsız olduğunu itiraf ettiler. Bu durum karşısında Aziz’in karısı da gerçeği itiraf etmekten başka bir yol olmadığını anladı.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 540
52-53

Meal

(Yûsuf), "Benim böyle yapmam, Aziz'in; yokluğunda, benim kendisine hainlik etmediğimi ve Allah'ın, hainlerin tuzaklarını başarıya ulaştırmayacağını bilmesi içindi" dedi. 52﴿

Tefsir

52, 53 nolu ayetlerin tefsiri bir sonraki sayfada verilmiştir.