Kur'an ,Meal ve Tefsir Okuma Alanı. Seslendirmek istediğiniz ayetin üzerine çift tıklayınız.

Zuhruf Suresi

490
25 . Cüz
11
Ayet
وَالَّذٖي نَزَّلَ مِنَ السَّمَٓاءِ مَٓاءً بِقَدَرٍۚ فَاَنْشَرْنَا بِهٖ بَلْدَةً مَيْتاًۚ كَذٰلِكَ تُخْرَجُونَ
١١
Meal
Gökten ölçülü olarak su indiren de O’dur. Onunla ölü bir beldeye yeniden hayat veririz. İşte siz de böyle diriltilip çıkarılacaksınız. 11﴿

Tefsir

Gökten ölçülü olarak su indiren de O’dur. Bununla ölü bir beldeye yeniden hayat veririz. İşte siz de böyle diriltilip çıkarılacaksınız.
12
Ayet
وَالَّذٖي خَلَقَ الْاَزْوَاجَ كُلَّهَا وَجَعَلَ لَكُمْ مِنَ الْفُلْكِ وَالْاَنْعَامِ مَا تَرْكَبُونَۙ
١٢
Meal
Bütün çiftleri yaratan, bineceğiniz gemileri ve hayvanları sizin için var eden de O’dur. 12﴿

Tefsir

Bütün çiftleri yaratan, bineceğiniz gemileri ve hayvanları var eden de O’dur.
13
Ayet
لِتَسْتَوُ۫ا عَلٰى ظُهُورِهٖ ثُمَّ تَذْكُرُوا نِعْمَةَ رَبِّكُمْ اِذَا اسْتَوَيْتُمْ عَلَيْهِ وَتَقُولُوا سُبْحَانَ الَّذٖي سَخَّرَ لَنَا هٰذَا وَمَا كُنَّا لَهُ مُقْرِنٖينَۙ
١٣
Meal
Var etti ki, sırtlarına binesiniz, sonra üzerine yerleştiğinizde rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve şöyle diyesiniz: “Bunu bize boyun eğdiren Allah noksanlardan münezzehtir, yoksa biz buna güç yetiremezdik! Ve biz kuşkusuz rabbimize geri döneceğiz.” 13-14﴿

Tefsir

Hayvanlardan binme, yük taşıma, bekçilik, tarla ve harman sürme gibi işlerde yararlanabilmek için onların ehlîleşme kabiliyetlerinin olması şarttır. Eğer yüce yaratıcı hayvanlara bu kabiliyeti vermeseydi, zikredilen hizmetlerinden istifade etmek mümkün olmazdı.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 770
14
Ayet
وَاِنَّٓا اِلٰى رَبِّنَا لَمُنْقَلِبُونَ
١٤
Meal
Var etti ki, sırtlarına binesiniz, üzerine yerleştiğinizde rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve şöyle diyesiniz: "Bunu bize boyun eğdiren Allah noksanlardan münezzehtir, yoksa biz buna güç yetiremezdik! Ve biz kuşkusuz rabbimize geri döneceğiz." 13-14﴿

Tefsir

Var etti ki, sırtlarına binesiniz, üzerine yerleştiğinizde rabbinizin nimetini hatırlayasınız ve şöyle diyesiniz: “Bunu bize boyun eğdiren Allah noksanlardan münezzehtir, yoksa biz buna güç yetiremezdik! Ve biz kuşkusuz rabbimize geri döneceğiz.”
15-18
Ayet
وَجَعَلُوا لَهُ مِنْ عِبَادِهٖ جُزْءاًؕ اِنَّ الْاِنْسَانَ لَكَفُورٌ مُبٖينٌؕ
١٥
اَمِ اتَّخَذَ مِمَّا يَخْلُقُ بَنَاتٍ وَاَصْفٰيكُمْ بِالْبَنٖينَࣖ
١٦
وَاِذَا بُشِّرَ اَحَدُهُمْ بِمَا ضَرَبَ لِلرَّحْمٰنِ مَثَلاً ظَلَّ وَجْهُهُ مُسْوَداًّ وَهُوَ كَظٖيمٌ
١٧
اَوَمَنْ يُنَشَّؤُ۬ا فِي الْحِلْيَةِ وَهُوَ فِي الْخِصَامِ غَيْرُ مُبٖينٍ
١٨
Meal
Kimi kullarını O’nun bir parçası saydılar. Şüphesiz insan apaçık bir nankör! 15﴿ Yoksa O, yarattıkları arasından kızları kendisinin saydı da erkek çocukları size mi ayırdı? 16﴿ Onlardan biri, Rahmân’a yakıştırdığı (kız çocuğu) ile müjdelenince öfkeye kapılarak yüzü mosmor olur. 17﴿ “Mücadelede başarısız olarak ömrünü süslenmekle geçirecek olan kız çocuğu mu?” diye öfkeyle sorar. 18﴿

Tefsir

Müşrik Araplar kız çocuklarını istemedikleri, onları doğru dürüst insan saymadıkları, savaşa dayanıklı olmayıp, ömürlerini güzel görünmek için süslenmekle geçirmeleri gerekçesiyle kadın cinsini hor gördükleri halde hem meleklerin hem de Allah’a ortak kıldıkları putların dişi olduklarına inanır, ayrıca bu dişi putları Allah’ın kızları olarak kabul ederlerdi. Ayetlerde bu hurafî ve tutarsız inançlar reddedilmiştir.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 770
19
Ayet
وَجَعَلُوا الْمَلٰٓئِكَةَ الَّذٖينَ هُمْ عِبَادُ الرَّحْمٰنِ اِنَاثاًؕ اَشَهِدُوا خَلْقَهُمْؕ سَتُكْتَبُ شَهَادَتُهُمْ وَيُسْـَٔلُونَ
١٩
Meal
Rahmân’ın kulları olan melekleri dişi saydılar. Yoksa yaratılışlarına tanık mı oldular? Tanıklıkları kaydedilecek ve bundan sorguya çekileceklerdir. 19﴿

Tefsir

“Rahmânın kulları” tamlamasındaki kulları kelimesinin metindeki karşılığı, kul mânasındaki abdin çoğulu olan ibâddır. Kelime, “yanında, katında” mânasındaki “inde” şeklinde de okunmuştur. Buna göre meleklerin Tanrı katında olmaları onların şeref, mevki ve Allah’a olan yakınlıklarını ifade etmektedir.

“Yaratılışlarına tanık mı oldular?” cümlesi bilgi teorisi bakımından oldukça önemlidir. Kur’an’ın bilgi anlayışına göre madde âlemine ait varlıkların bilgisi tanıklıkla (gözlem ve deney) elde edilir. Melekler ise madde âlemine dahil olmayan varlıklardır, insanlar onlar hakkında gözleme dayalı bilgi sahibi olamazlar. Bilmek için geriye kalan yol vahiydir; ya ona inanılacaktır ya da karanlıkta taş atarcasına isabetsiz sözler söylenmiş, aslı olmayan şeylere inanılmış olacaktır.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 770
20-22
Ayet
وَقَالُوا لَوْ شَٓاءَ الرَّحْمٰنُ مَا عَبَدْنَاهُمْؕ مَا لَهُمْ بِذٰلِكَ مِنْ عِلْمٍࣗ اِنْ هُمْ اِلَّا يَخْرُصُونَؕ
٢٠
اَمْ اٰتَيْنَاهُمْ كِتَاباً مِنْ قَبْلِهٖ فَهُمْ بِهٖ مُسْتَمْسِكُونَ
٢١
بَلْ قَالُٓوا اِنَّا وَجَدْنَٓا اٰبَٓاءَنَا عَلٰٓى اُمَّةٍ وَاِنَّا عَلٰٓى اٰثَارِهِمْ مُهْتَدُونَ
٢٢
Meal
“Rahmân dileseydi biz onlara ibadet etmezdik” dediler. Bu konuda hiçbir bilgileri yoktur, yalnızca boş bir iddiada bulunuyorlar. 20﴿ Yoksa bundan (Kur’an’dan) önce kendilerine bir kitap verdik de ona mı sarılıyorlar? 21﴿ Hayır hayır! Onların dedikleri şundan ibarettir: “Biz babalarımızı bir inanç üzerinde bulduk, elbette biz onların izlerinden giderek doğru yolu buluruz.” 22﴿

Tefsir

O’ndan alınan bir bilgiye (vahye, kitaba) dayanmadan “O isteseydi biz putlara tapmazdık, şöyle veya böyle yapardık” demek, boş bir iddiada bulunma örneği olmanın ötesinde bir anlam taşımaz.

22. âyetin ortaya koyduğu gerçek evrenseldir; tarihte ve günümüzde inanç ve kanaatlerin büyük bir kısmı taklide dayanır. Burada taklitten maksat, kanıt aramadan, aklını işletmeden, şüphe ve test etmeden bir otoritenin söylediklerini kabul etmek ve ona inanmaktır. Müşrik Araplar da Allah, din, putlar ve melekler gibi konulardaki bilgilerini vahiy, akıl, gözlem gibi muteber bilgi kaynaklarına değil, taklide dayandırıyorlardı.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 770-771