Kur'an ,Meal ve Tefsir Okuma Alanı. Seslendirmek istediğiniz ayetin üzerine çift tıklayınız.

Tâhâ Suresi

317
16 . Cüz
77-79
Ayet
وَلَقَدْ اَوْحَيْنَٓا اِلٰى مُوسٰٓى اَنْ اَسْرِ بِعِبَادٖي فَاضْرِبْ لَهُمْ طَرٖيقاً فِي الْبَحْرِ يَبَساًۚ لَا تَخَافُ دَرَكاً وَلَا تَخْشٰى
٧٧
فَاَتْبَعَهُمْ فِرْعَوْنُ بِجُنُودِهٖ فَغَشِيَهُمْ مِنَ الْيَمِّ مَا غَشِيَهُمْؕ
٧٨
وَاَضَلَّ فِرْعَوْنُ قَوْمَهُ وَمَا هَدٰى
٧٩
Meal
Mûsâ’ya şöyle vahyetmiştik: “Kullarımı geceleyin yola çıkar, yetişecekler diye korku ve endişe duymaksızın onlara denizde kupkuru bir yol aç.” 77﴿ Derken Firavun askerleriyle onların peşine düştü, ama deniz onları amansızca sarıverdi. 78﴿ Firavun kavmini saptırmış, doğru yolu göstermemişti. 79﴿

Tefsir

Hz. Mûsâ’nın Allah’ın lutfuyla İsrâiloğulları’nı Firavun’un zulmünden kurtarması ve bunun için denizin ortasından yol açılması mûcizesine Kur’an-ı Kerîm’in değişik yerlerinde farklı ifadelerle değinilmiştir (Firavun’un kimliği, boğulması, âyetteki “deniz” ile nerenin kastedildiği hakkında bk. A‘râf 7/135-136; Yûnus, 12/90-93; Ömer Faruk Harman, “Firavun”, DİA, XIII, 118-121).

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 642
80-82
Ayet
يَا بَنٖٓي اِسْرَٓائٖلَ قَدْ اَنْجَيْنَاكُمْ مِنْ عَدُوِّكُمْ وَوٰعَدْنَاكُمْ جَانِبَ الطُّورِ الْاَيْمَنَ وَنَزَّلْنَا عَلَيْكُمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوٰى
٨٠
كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَلَا تَطْغَوْا فٖيهِ فَيَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَبٖيۚ وَمَنْ يَحْلِلْ عَلَيْهِ غَضَبٖي فَقَدْ هَوٰى
٨١
وَاِنّٖي لَغَفَّارٌ لِمَنْ تَابَ وَاٰمَنَ وَعَمِلَ صَالِحاً ثُمَّ اهْتَدٰى
٨٢
Meal
Ey İsrâiloğulları! Böylece sizi düşmanınızdan kurtardık ve Tûr’un sağ tarafında sizinle sözleştik; size kudret helvası ve bıldırcın gönderdik. 80﴿ Size rızık olarak verdiğimiz iyi ve temiz şeylerden yiyin ama bunda ölçüyü aşmayın, yoksa gazabıma uğrarsınız; kim gazabıma uğrarsa artık uçuruma yuvarlanmış demektir. 81﴿ Şu da bilinmeli ki, ben tövbe edip yürekten inanan ve iyi işler yapan, sonra da doğru yolda sebat eden kimselere karşı çok bağışlayıcıyım. 82﴿

Tefsir

Cenâb-ı Allah’ın İsrâiloğulları’na verdiği özel nimetler, onların nankör tavırları ve Tûr’daki sözleşme Kur’an’ın değişik yerlerinde hatırlatılmıştır (bu hususlarda bilgi için bk. Bakara 2/57-63). Burada bu hatırlatmayı takiben, bütün insanlara, ölçüyü kaçırmadan Allah’ın verdiği nimetlerden yararlanmaları, –yaptıkları nankörlük ne kadar büyük olursa olsun– Allah’ın rahmetinden ümit kesmemeleri gerektiği mesajı verilmekte ve herkes Allah’tan bağışlanma dileğinde bulunmaya çağırılmaktadır.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 643
83-94
Ayet
وَمَٓا اَعْجَلَكَ عَنْ قَوْمِكَ يَا مُوسٰى
٨٣
قَالَ هُمْ اُو۬لَٓاءِ عَلٰٓى اَثَرٖي وَعَجِلْتُ اِلَيْكَ رَبِّ لِتَرْضٰى
٨٤
قَالَ فَاِنَّا قَدْ فَتَنَّا قَوْمَكَ مِنْ بَعْدِكَ وَاَضَلَّهُمُ السَّامِرِيُّ
٨٥
فَرَجَعَ مُوسٰٓى اِلٰى قَوْمِهٖ غَضْبَانَ اَسِفاًۚ قَالَ يَا قَوْمِ اَلَمْ يَعِدْكُمْ رَبُّكُمْ وَعْداً حَسَناًؕ اَفَطَالَ عَلَيْكُمُ الْعَهْدُ اَمْ اَرَدْتُمْ اَنْ يَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَبٌ مِنْ رَبِّكُمْ فَاَخْلَفْتُمْ مَوْعِدٖي
٨٦
قَالُوا مَٓا اَخْلَفْنَا مَوْعِدَكَ بِمَلْكِنَا وَلٰكِنَّا حُمِّلْـنَٓا اَوْزَاراً مِنْ زٖينَةِ الْقَوْمِ فَقَذَفْنَاهَا فَكَذٰلِكَ اَلْقَى السَّامِرِيُّۙ
٨٧
Meal
(Allah buyurdu ki:) “Seni halkından aceleyle ayrılmaya sevkeden neydi ey Mûsâ!” 83﴿ Şöyle cevap verdi: “Onlar da benim izimdeler; benden hoşnut olasın diye sana gelmekte acele ettim ey rabbim.” 84﴿ Allah, “Fakat” dedi, “Biz senden sonra kavmini sınadık ve Sâmirî onları yoldan çıkardı.” 85﴿ Bunun üzerine Mûsâ öfkeli halde ve hayıflanarak kavmine döndü. Şöyle dedi: “Ey kavmim! Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmamış mıydı? Peki size bu süre çok mu uzun geldi, yoksa rabbinizin gazabına uğramak istediniz de onun için mi bana verdiğiniz sözden döndünüz!” 86﴿ Şöyle cevap verdiler: “Sana verdiğimiz söze bilerek ve isteyerek aykırı davranmış değiliz; fakat şu kavmin (Mısır halkının) ziynet eşyalarından bir kısmını yüklenmiştik, onları (haram diye ateşe) attık; çünkü Sâmirî de aynı şekilde atmıştı.” 87﴿

Tefsir

83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94 nolu ayetlerin tefsiri bir sonraki sayfada verilmiştir.