Kur'an ,Meal ve Tefsir Okuma Alanı. Seslendirmek istediğiniz ayetin üzerine çift tıklayınız.

Şuarâ Suresi

370
19 . Cüz
61-68
Ayet
فَلَمَّا تَـرَٓاءَ الْجَمْعَانِ قَالَ اَصْحَابُ مُوسٰٓى اِنَّا لَمُدْرَكُونَۚ
٦١
قَالَ كَلَّاۚ اِنَّ مَعِيَ رَبّٖي سَيَهْدٖينِ
٦٢
فَاَوْحَيْنَٓا اِلٰى مُوسٰٓى اَنِ اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْبَحْرَؕ فَانْفَلَقَ فَكَانَ كُلُّ فِرْقٍ كَالطَّوْدِ الْعَظٖيمِۚ
٦٣
وَاَزْلَفْنَا ثَمَّ الْاٰخَرٖينَۚ
٦٤
وَاَنْجَيْنَا مُوسٰى وَمَنْ مَعَهُٓ اَجْمَعٖينَۚ
٦٥
ثُمَّ اَغْرَقْنَا الْاٰخَرٖينَؕ
٦٦
اِنَّ فٖي ذٰلِكَ لَاٰيَةًؕ وَمَا كَانَ اَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنٖينَ
٦٧
وَاِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزٖيزُ الرَّحٖيمُࣖ
٦٨
Meal
İki topluluk birbirini görünce, Mûsâ’nın adamları, “İşte yakalandık!” dediler. 61﴿ Mûsâ, “Hayır! Eminim ki rabbim benimledir, bana bir çıkış yolu gösterecektir” dedi. 62﴿ Bunun üzerine Mûsâ’ya, “Asân ile denize vur!” diye vahyettik. Deniz derhal yarıldı, her parça koca bir dağ gibi oldu. 63﴿ Ötekilerini de oraya getirdik. 64﴿ Mûsâ ve beraberinde bulunanların hepsini kurtardıktan sonra ötekilerini suda boğduk. 65-66﴿ Şüphesiz bunda inandırıcı işaretler vardır; ama çokları imana gelmiş değildir. 67﴿ Şüphesiz rabbin, işte O, mutlak güçlüdür, engin merhamet sahibidir. 68﴿

Tefsir

İsrâiloğulları, mûcize eseri olarak denizden açılan yollardan geçip Sînâ yarımadasına çıktılar. Bunları izlemekte olan Firavun da açılmış olan bu yollara ordularıyla birlikte girdi. Ancak yüce Allah, Mûsâ ve beraberindeki müminleri kurtardı, Firavun ve beraberindekileri ise denizde boğdu (Hz. Mûsâ ve Firavun hakkında bk. Bakara 2/49-59; A‘râf 7/103-141; Tâhâ 20/9-80; Kasas 28/3-46).

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 154
69
Ayet
وَاتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَاَ اِبْرٰهٖيمَۘ
٦٩
Meal
Onlara İbrâhim’in öyküsünü de anlat. 69﴿

Tefsir

Hz. İbrâhim’in kıssasının bir bölümü anlatılarak onun müşriklerden olmadığına, bilâkis getirdiği dinin Hz. Muhammed’in getirdiği dinle özü itibariyle aynı olduğuna, onu sevdiklerini ve peşinden gittiklerini iddia edenlerin Hz. Muhammed’i de sevmeleri, ona tâbi olmaları gerektiğine işaret edilmektedir. Ayrıca kıssada Allah’ın birliği esasına dayanan tevhid dinini yaymak uğrunda öz vatanından hicret etmiş olan Hz. İbrâhim’in Filistin, Mısır ve Hicaz’da yaşadığı gurbet hayatı ve şirke karşı verdiği mücadele anlatılarak başta Hz. Peygamber olmak üzere müminlere ümit aşılanmakta ve teselli verilmektedir.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 157
70-82
Ayet
اِذْ قَالَ لِاَبٖيهِ وَقَوْمِهٖ مَا تَعْبُدُونَ
٧٠
قَالُوا نَعْبُدُ اَصْنَاماً فَنَظَلُّ لَهَا عَاكِفٖينَ
٧١
قَالَ هَلْ يَسْمَعُونَكُمْ اِذْ تَدْعُونَۙ
٧٢
اَوْ يَنْفَعُونَكُمْ اَوْ يَضُرُّونَ
٧٣
قَالُوا بَلْ وَجَدْنَٓا اٰبَٓاءَنَا كَذٰلِكَ يَفْعَلُونَ
٧٤
قَالَ اَفَرَاَيْتُمْ مَا كُنْتُمْ تَعْبُدُونَۙ
٧٥
اَنْتُمْ وَاٰبَٓاؤُ۬كُمُ الْاَقْدَمُونَ
٧٦
فَاِنَّهُمْ عَدُوٌّ لٖٓي اِلَّا رَبَّ الْعَالَمٖينَۙ
٧٧
اَلَّذٖي خَلَقَنٖي فَهُوَ يَهْدٖينِۙ
٧٨
وَالَّذٖي هُوَ يُطْعِمُنٖي وَيَسْقٖينِۙ
٧٩
وَاِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفٖينِࣕ
٨٠
وَالَّذٖي يُمٖيتُنٖي ثُمَّ يُحْيٖينِۙ
٨١
وَالَّـذٖٓي اَطْمَعُ اَنْ يَغْفِرَ لٖي خَطٖٓيـَٔتٖي يَوْمَ الدّٖينِؕ
٨٢
Meal
Hani o, babasına ve kavmine, “Neye tapıyorsunuz?” diye sormuştu. 70﴿ “Putlara tapıyoruz ve onlara tapmaya devam edeceğiz” diye cevap verdiler. 71﴿ İbrâhim, “Peki ama, dedi, dua ettiğinizde onlar sizi işitiyorlar mı? 72﴿ Yahut size fayda veya zarar verebiliyorlar mı?” 73﴿ “Hayır ama biz atalarımızı böyle yapar bulduk” dediler. 74﴿ İbrâhim dedi ki: “İyi de sizin ve önceki atalarınızın neye taptığınızı hiç düşündünüz mü? 75-76﴿ İyi bilin ki âlemlerin rabbi dışında taptıklarınız benim düşmanımdır; 77﴿ O, beni yaratan ve bana doğru yolu gösterendir. 78﴿ Beni yediren ve içirendir. 79﴿ Hastalandığım zaman bana şifa verendir. 80﴿ Canımı alacak olan, sonra beni yeniden diriltecek olandır. 81﴿ Hesap günü hatalarımı bağışlayacağını umduğum yine O’dur. 82﴿

Tefsir

Bu âyetlerin zâhirinden anlaşıldığı üzere Hz. İbrâhim’in kavmi ay, güneş ve yıldızlara veya bunların yerdeki sembolü olan putlara tapıyorlardı. Bu toplumun gökyüzündeki en büyük tanrıları güneş, yeryüzündeki en büyük tanrıları ise onun temsilcisi olan Baal adındaki put idi. Onlara göre insanların hayatını putlar yönetiyordu, yaratma ve yok etme işini de zaman yapıyordu (İbn Âşûr, XIX, 141). İşte Hz. İbrâhim, kavminin Allah’ı bırakıp da tapmış oldukları bütün tanrıların uydurma, onlara tapanların da yanlış yolda olduklarına işaret etmiş, bundan sonra da gerçek ve tapılmaya lâyık olan tanrının yaratan, hidayete erdiren, yediren, içiren, şifa veren, öldüren, hayat veren ve kıyamet gününde günahları bağışlayan Allah Teâlâ olduğuna dikkat çekmiştir.

83-89
Ayet
رَبِّ هَبْ لٖي حُكْماً وَاَلْحِقْنٖي بِالصَّالِحٖينَۙ
٨٣
Meal
Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasına kat. 83﴿

Tefsir

83, 84, 85, 86, 87, 88, 89 nolu ayetlerin tefsiri bir sonraki sayfada verilmiştir.