Kur'an ,Meal ve Tefsir Okuma Alanı. Seslendirmek istediğiniz ayetin üzerine çift tıklayınız.

Meryem Suresi

311
16 . Cüz
77-80
Ayet
اَفَرَاَيْتَ الَّذٖي كَفَرَ بِاٰيَاتِنَا وَقَالَ لَاُو۫تَيَنَّ مَالاً وَوَلَداًؕ
٧٧
اَطَّـلَعَ الْغَيْبَ اَمِ اتَّخَذَ عِنْدَ الرَّحْمٰنِ عَهْداًۙ
٧٨
كَلَّاؕ سَنَكْتُبُ مَا يَقُولُ وَنَمُدُّ لَهُ مِنَ الْعَذَابِ مَداًّۙ
٧٩
وَنَرِثُهُ مَا يَقُولُ وَيَأْتٖينَا فَرْداً
٨٠
Meal
Âyetlerimizi inkar edip "Bana elbette mal ve evlat verilecek!" diyen kimseyi gördün mü? 77﴿ Gaybı mı görüp bilmiş, yoksa Rahmân'dan bir söz mü almış? 78﴿ Hayır! (İş onun dediği gibi değil). Biz onun söylediklerini yazacağız ve azabını arttırdıkça arttıracağız! 79﴿ Onun (ahirette sahip olacağını) söylediği şeylere biz varis olacağız ve o bize tek başına gelecek. 80﴿

Tefsir

Hadis kaynaklarında bu âyetlerin iniş sebebi olarak şöyle bir olay anlatılmaktadır: Fakir bir müslüman olup Mekke’de demircilikle meşgul olan Habbâb b. Eret’in, yaptığı bir işten dolayı müşriklerin ileri gelenlerinden Âs b. Vâil’de alacağı vardı. Habbâb alacağını isteyince Âs, Hz. Muhammed’i reddetmedikçe borcunu ödemeyeceğini söyledi. Habbâb da “Allah’a yemin ederim ki sen ölüp tekrar dirilinceye kadar onu asla inkâr etmem” dedi. Âs, “Gerçekten ben ölüp tekrar dirilecek miyim?” diye sordu. Habbâb “evet” deyince Âs, “Öyle ise benim orada mutlaka malım ve evlâdım olacaktır; o zaman sana olan borcumu öderim!” dedi (Buhârî, “Tefsîr”, 19).

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 617
81-82
Ayet
وَاتَّخَذُوا مِنْ دُونِ اللّٰهِ اٰلِهَةً لِيَكُونُوا لَهُمْ عِزاًّۙ
٨١
كَلَّاؕ سَيَكْفُرُونَ بِعِبَادَتِهِمْ وَيَكُونُونَ عَلَيْهِمْ ضِداًّࣖ
٨٢
Meal
Onlar, kendileri için kuvvet ve şeref (kaynağı) olsunlar diye, Allah'tan başka ilahlar edindiler. 81﴿ Hayır! İlahları, onların ibadetlerini inkar edecekler ve kendilerine düşman olacaklar. 82﴿

Tefsir

Müşrikler Allah’tan başka taptıkları ilâhlardan yardım bekliyor ve bundan izzet ve şeref umuyorlardı; çünkü her kabilenin putu aynı zamanda onun saygınlık sembolü idi. 82. âyet, Hz. Peygamber’in ülkesinde putperestliğin devam etmeyeceğini, bir süre sonra müşriklerin müslüman olup bâtıl ilâhlara ibadeti reddedeceklerini ve onlara düşman olacaklarını müjdelemektedir. O günün âhiret günü olduğuna dair yorum da vardır. En‘âm sûresinin 23. âyeti ile Ahkaf sûresinin 6. âyeti bu yorumu desteklemektedir.

Âyet şöyle de yorumlanmıştır: Kıyamet gününde ilâhlar, kendilerine tapanların ibadetlerini reddedip onlara düşman olacaklardır. Nahl sûresinin 86. âyeti ile Kasas sûresinin 63. âyeti de bu yorumu destekler mahiyettedir, biz de meâlde bunu tercih ettik.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 617
83
Ayet
اَلَمْ تَرَ اَنَّٓا اَرْسَلْنَا الشَّيَاطٖينَ عَلَى الْكَافِرٖينَ تَؤُزُّهُمْ اَزاًّۙ
٨٣
Meal
Kafirlerin başına, onları durmadan (günaha ve azgınlığa) tahrik eden şeytanları gönderdiğimizi görmedin mi? 83﴿

Tefsir

Yüce Allah’ın şeytanları inkârcıların üzerine göndermesi iki şekilde yorumlanmıştır: a) Bundan maksat kâfirlerin inkâr ve isyanda direnmeleri sebebiyle Allah’ın onları şeytanlara karşı korumamasıdır (bk. İbrâhim 14/22). b) Allah’ın, şeytanları inkârcıların üzerine musallat kılmasıdır. Kâfirler, inat ve ısrarla inkârlarını, Allah ve Peygamber’e karşı düşmanlıklarını sürdürürlerse Allah da onlara şeytanları musallat eder. Şeytanlar onlara vesvese verir ve kötülükleri güzel gösterirler. Neticede onlar her türlü kötülükleri yaparlar, bu sebeple cehenneme girerler. Zuhruf sûresinin 36. âyeti bu yorumu destekler.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 618
84-86
Ayet
فَلَا تَعْجَلْ عَلَيْهِمْؕ اِنَّمَا نَعُدُّ لَهُمْ عَداًّۚ
٨٤
يَوْمَ نَحْشُرُ الْمُتَّقٖينَ اِلَى الرَّحْمٰنِ وَفْداًۙ
٨٥
وَنَسُوقُ الْمُجْرِمٖينَ اِلٰى جَهَنَّمَ وِرْداًۘ
٨٦
Meal
Ey Muhammed! Şu halde onların azaba uğramalarını istemekte acele etme. Biz onlar için ancak (takdir ettiğimiz günleri) sayıp durmaktayız. 84﴿ Allah'a karşı gelmekten sakınanları Rahmân'ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevkedeceğimiz günü düşün! 85-86﴿

Tefsir

Müfessirlere göre “Allah’ın saydığı şey”den maksat insanların dünyadaki ömrüdür. Bu sebeple âyetin ilgili bölümü “Biz onların günlerini sayıyoruz” şeklinde tercüme edilmiştir. İnsanların ömrü belirli ve sınırlı olup Allah tarafından bilinmektedir. Bu sebeple Hz. Peygamber’e müşriklerin yaptıklarına karşı bir müddet daha sabretmesini emretmekte, zamanı geldiğinde helâk olacaklarına işaret etmektedir. Nitekim daha Bedir Savaşı’nda müşriklerin ileri gelenlerinden büyük bir kısmı ölmüştür. Âhirette de takvâ sahipleri, yani Allah’a itaatsizlikten sakınıp buyruklarını yerine getirenler ödüllerine nâil olmak için rahmânın huzurunda toplanırken günahkârların da suya götürülen sürü gibi cehenneme sürüleceği bildirilmektedir.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 618
87
Ayet
لَا يَمْلِكُونَ الشَّفَاعَةَ اِلَّا مَنِ اتَّخَذَ عِنْدَ الرَّحْمٰنِ عَهْداًۘ
٨٧
Meal
Rahmân'ın katında söz almış olanlardan başkaları şefaat hakkına sahip olmayacaklardır. 87﴿

Tefsir

“Rahmân’dan söz alanlar” ifadesi iki türlü anlaşılabilir: a) Bunlar âhirette lâyık olanlara şefaat etmek için kendilerine izin verilenlerdir. Nitekim bir âyette, Allah izin vermedikçe hiçbir kimsenin şefaat edemeyeceği haber verilmektedir (bu konuda bilgi için bk. Bakara 2/255). b) Dünyada iken şefaati hak ettiren iman ve amel sahibi olanlar. Bunlar Allah’ın birliği, peygamberlik, âhiret vb. iman esaslarına inandıkları için kendilerine şefaat edilmeye liyakat kazanmışlardır. Allah’ın izin verdiği kimseler bunların günahlarının affı için şefaat edeceklerdir (bk. Râzî, XXI, 252-253).

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 618
88-92
Ayet
وَقَالُوا اتَّخَذَ الرَّحْمٰنُ وَلَداًؕ
٨٨
لَقَدْ جِئْتُمْ شَيْـٔاً اِداًّۙ
٨٩
تَكَادُ السَّمٰوَاتُ يَتَفَطَّرْنَ مِنْهُ وَتَنْشَقُّ الْاَرْضُ وَتَخِرُّ الْجِبَالُ هَداًّۙ
٩٠
اَنْ دَعَوْا لِلرَّحْمٰنِ وَلَداًۚ
٩١
وَمَا يَنْبَغٖي لِلرَّحْمٰنِ اَنْ يَتَّخِذَ وَلَداًؕ
٩٢
Meal
Onlar, "Rahmân bir çocuk edindi" dediler. 88﴿ Andolsun, siz çok çirkin bir şey ortaya attınız. 89﴿ Rahman'a çocuk isnat etmelerinden dolayı neredeyse gökler parçalanacak, yer yarılacak, dağlar yıkılıp çökecektir! 90-91﴿ Halbuki Rahmân'a bir çocuk edinmek yakışmaz. 92﴿

Tefsir

Müşrikler, “Melekler Allah’ın kızlarıdır” diyerek Allah’a çocuk isnadında bulunurken yahudilerin bir kısmı “Üzeyir Allah’ın oğludur”, hıristiyanlar da “Mesîh Allah’ın oğludur” demek suretiyle O’na çocuk isnat ederek son derece çirkin bir iddiada bulunmuşlardır. Nitekim 90 ve 91. âyetlerde bu yakıştırmaların ne derece çirkin olduğu vurgulanmıştır. Oysa çocuk ihtiyaçtan dolayı istenir ve ana babasının cinsinden olur. Allah ise ihtiyaçtan da bir benzerinin bulunmasından da münezzehtir.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 619-620
93-95
Ayet
اِنْ كُلُّ مَنْ فِي السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضِ اِلَّٓا اٰتِي الرَّحْمٰنِ عَبْداًؕ
٩٣
لَقَدْ اَحْصٰيهُمْ وَعَدَّهُمْ عَداًّؕ
٩٤
وَكُلُّهُمْ اٰتٖيهِ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ فَرْداً
٩٥
Meal
Göklerdeki ve yerdeki herkes Rahman'a kul olarak gelecektir. 93﴿ Andolsun, Allah onları ilmiyle kuşatmış ve tek tek saymıştır. 94﴿ Onlar(ın her biri) kıyamet günü O'na tek başına gelecektir. 95﴿

Tefsir

Gökler, yer, bunların içinde bulunan melek, cin, insan vb. ne varsa hepsini Allah yaratmıştır; onlar tanrı değil Allah’ın kullarıdır; O’na itaat ve ibadet ederler (krş. İsrâ 17/44). Allah, onlardan ve kendisine çocuk yakıştıranlardan haberdardır, onların sayılarını ve yaptıklarını bilir. Kıyamet gününde herkes tek tek O’nun huzurunda toplanacak ve yaptıklarıyla başbaşa kalarak hesap vereceklerdir.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 620