Kur'an ,Meal ve Tefsir Okuma Alanı. Seslendirmek istediğiniz ayetin üzerine çift tıklayınız.

Kasas Suresi

393
20 . Cüz
60-61
Ayet
وَمَٓا اُو۫تٖيتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَمَتَاعُ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا وَزٖينَتُهَاۚ وَمَا عِنْدَ اللّٰهِ خَيْرٌ وَاَبْقٰىؕ اَفَلَا تَعْقِلُونَࣖ
٦٠
اَفَمَنْ وَعَدْنَاهُ وَعْداً حَسَناً فَهُوَ لَاقٖيهِ كَمَنْ مَتَّعْنَاهُ مَتَاعَ الْحَيٰوةِ الدُّنْيَا ثُمَّ هُوَ يَوْمَ الْقِيٰمَةِ مِنَ الْمُحْضَرٖينَ
٦١
Meal
Size verilen şeyler dünya hayatı için faydalı nesneler ve güzelliklerden ibarettir. Allah katında olanlar ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Aklınızı kullanmaz mısınız? 60﴿ Buna göre kendisine güzel bir şey vaad ettiğimiz ve vadedildiği şeye kavuşacak olan kimse, dünya hayatının geçici menfaat ve zevkini yaşattığımız, sonra kıyamet gününde yargılanmak üzere huzura çıkarılanlardan biri gibi olur mu? 61﴿

Tefsir

Mekke müşriklerine hitap edilerek onların sahip olduğu dünya nimet ve ziynetlerinin geçici, Allah’ın âhirette vereceği nimetlerin ise daha hayırlı ve kalıcı olduğu ifade edilmekte, ardından da 62. âyette bu iki farklı nimetten faydalanacak olan iki grup mukayese edilmektedir. Bu mukayesede, dünyevî sıkıntılara göğüs gererek kararlı bir şekilde doğru yolda yürüyüp bu sayede Allah’ın kendilerine vaad ettiği âhiretteki kalıcı ve güzel nimetlere kavuşacak olanların orada mutlu bir hayat yaşayacaklarına; dünyanın geçici zevklerine aldanıp da âhireti unutanların, kendilerine bahşedilen dünyevî nimetleri kaybetme korkusuyla inanç ve yaşayışta haktan sapanların, böylece o nimetleri kötüye kullananların, nihayet nimetleri Allah’tan başka güçlere isnat ettikleri için Allah huzurunda yargılanacak olanların da mutsuz ve bedbaht olacaklarına işaret edilmektedir.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 240
62-63
Ayet
وَيَوْمَ يُنَادٖيهِمْ فَيَقُولُ اَيْنَ شُرَكَٓاءِيَ الَّذٖينَ كُنْتُمْ تَزْعُمُونَ
٦٢
قَالَ الَّذٖينَ حَقَّ عَلَيْهِمُ الْقَوْلُ رَبَّنَا هٰٓؤُ۬لَٓاءِ الَّذٖينَ اَغْوَيْنَاۚ اَغْوَيْنَاهُمْ كَمَا غَوَيْنَاۚ تَبَرَّأْنَٓا اِلَيْكَؗ مَا كَانُٓوا اِيَّانَا يَعْبُدُونَ
٦٣
Meal
O gün Allah onları huzuruna çağırarak, “Benim ortaklarım olduğunu iddia ettiğiniz tanrılar şimdi nerede?” diye sorar. 62﴿ Kendileriyle ilgili azap hükmü kesinleşmiş olanlar, “Rabbimiz! Şunlar azdırdığımız kimselerdir. Kendimiz azdığımız gibi onları da azdırdık. Sorumluluklarını yüklenmiyor, onları senin hükmüne bırakıyoruz. Onlar zaten bize tapmıyorlardı” derler. 63﴿

Tefsir

Birtakım varlıkları veya kişileri Allah’a ortak koşanlar âhirette hesaba çekildiklerinde Allah onlara, “Benim ortaklarım olduğunu iddia ettiğiniz tanrılar şimdi nerede?” diye soracaktır. Allah’ın yargısının aleyhlerine gerçekleştiğini gören kimseler, özellikle toplumlarına yanlış inanç ve değer ölçüleri empoze eden din ve düşünce önderleri, zorba liderler kendileri nasıl öncekilerin telkin ve teşvikleriyle azmış, doğru yoldan çıkmışlarsa onlardan devraldıkları düşünce ve hayat tarzını sonrakilere telkin ederek onları azdırıp yoldan çıkardıklarını itiraf ederler. Bununla birlikte onların kendilerine değil, arzularına kul olduklarını; bu konuda kendilerinin, herhangi bir günahları bulunmadığını da Allah’a arzederler. Ancak örneklik ve telkinleriyle toplumlarının yanlış yola girmelerine sebep oldukları için bu savunmaları işe yaramayacaktır.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 240-241
64
Ayet
وَقٖيلَ ادْعُوا شُرَكَٓاءَكُمْ فَدَعَوْهُمْ فَلَمْ يَسْتَجٖيبُوا لَهُمْ وَرَاَوُا الْعَذَابَۚ لَوْ اَنَّهُمْ كَانُوا يَهْتَدُونَ
٦٤
Meal
“Allah’a koştuğunuz ortaklarınızı çağırın!” denir. Çağırırlar ama (o sahte tanrılar) onlara cevap vermezler ve azabı görürler! Keşke vaktiyle doğru yola girmiş olsalardı! 64﴿

Tefsir

Sözde tanrı sayıp taptıkları varlıkların hiçbir fayda vermeyeceğini göstermek maksadıyla, müşriklere alay yollu hitap edilerek âhiret azabından kendilerini kurtarmaları için tanrılarını yardıma çağırmaları istenir. Onlar da tanrılarından yardım isterler, ancak tanrıları yardım etmek şöyle dursun onlara cevap dahi veremezler. “Keşke vaktiyle doğru yola girmiş olsalardı!” cümlesi inkârcılar adına söylenmiş olup, onların Allah’a ortak koşmanın cezasının ne olduğunu görünce dünyada iken doğru yolu seçmediklerine hayıflanacaklarını dile getirmektedir.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 241
65-67
Ayet
وَيَوْمَ يُنَادٖيهِمْ فَيَقُولُ مَاذَٓا اَجَبْتُمُ الْمُرْسَلٖينَ
٦٥
فَعَمِيَتْ عَلَيْهِمُ الْاَنْـبَٓاءُ يَوْمَئِذٍ فَهُمْ لَا يَتَسَٓاءَلُونَ
٦٦
فَاَمَّا مَنْ تَابَ وَاٰمَنَ وَعَمِلَ صَالِحاً فَعَسٰٓى اَنْ يَكُونَ مِنَ الْمُفْلِحٖينَ
٦٧
Meal
O gün Allah onlara hitap ederek, “Peygamberlere ne cevap verdiniz?” diye sorar. 65﴿ İşte o gün kurtarıcı cevapların bütün kapıları yüzlerine kapanmıştır, birbirlerine de soramazlar. 66﴿ Tövbe edip iman eden ve iyi işler yapan kimseye gelince, işte onun kurtuluşa erenler arasında olması umulabilir. 67﴿

Tefsir

“O gün kurtarıcı cevapların bütün kapıları yüzlerine kapanmıştır” ifadesi yargılama sırasında suçluların, kendilerini savunacak ve cezadan kurtaracak hiçbir mâkul söz ve meşrû mazeret bulamayacaklarını ifade etmektedir. Birbirlerine de herhangi bir şey soramayacaklardır; çünkü cevap alabilseler bile bu cevabın faydası olmayacaktır. 67. âyet ise Allah’a ortak koşmaktan vazgeçip peygamberin getirdiği mesajı kabul eden ve güzel işler yapanların âhirette kurtuluşa ereceklerini ifade eder.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 241
68-70
Ayet
وَرَبُّكَ يَخْلُقُ مَا يَشَٓاءُ وَيَخْتَارُؕ مَا كَانَ لَهُمُ الْخِيَرَةُؕ سُبْحَانَ اللّٰهِ وَتَعَالٰى عَمَّا يُشْرِكُونَ
٦٨
وَرَبُّكَ يَعْلَمُ مَا تُكِنُّ صُدُورُهُمْ وَمَا يُعْلِنُونَ
٦٩
وَهُوَ اللّٰهُ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا هُوَؕ لَهُ الْحَمْدُ فِي الْاُو۫لٰى وَالْاٰخِرَةِؗ وَلَهُ الْحُكْمُ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
٧٠
Meal
Rabbin, dilediğini yaratır ve tercih eder. (O’nun seçme ve yaratmasında) onların tercih hakkı yoktur. Allah, onların ortak koştuklarından münezzehtir ve şânı yücedir. 68﴿ Rabbin, onların kalplerinde gizlediklerini de açığa vurduklarını da bilir. 69﴿ İşte O, Allah’tır; O’ndan başka tanrı yoktur. Önünde de sonunda da hamd O’na mahsustur, hüküm de O’nundur; sadece O’na döndürüleceksiniz. 70﴿

Tefsir

Allah varlıkları yaratırken ve görevlendireceği peygamberleri seçerken kullara sormaz; çünkü yaratma ve tercih O’na mahsustur. Kulların tercih hak ve imkânları sorumlu tutuldukları kararları ve eylem alanlarıyla ilgilidir. 69. âyette Allah’ın tercihi ve yaratması gibi, kullarının bütün durumlarını gizlisiyle açığıyla istisnasız ve kusursuz bilecek şekilde ilminin de geniş ve sınırsız olduğu ifade edilmektedir.

“Önünde de sonunda da hamd O’na mahsustur” diye çevirdiğimiz 70. âyetteki cümleyi müfessirler, “Bu dünyada da âhirette de hamd O’na mahsustur” şeklinde yorumlamışlardır (Taberî, XX, 102; Şevkânî, IV, 177; Esed, II, 797).

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 241