Kur'an ,Meal ve Tefsir Okuma Alanı. Seslendirmek istediğiniz ayetin üzerine çift tıklayınız.

Hicr Suresi

265
14 . Cüz
52
Ayet
اِذْ دَخَلُوا عَلَيْهِ فَقَالُوا سَلَاماًؕ قَالَ اِنَّا مِنْكُمْ وَجِلُونَ
٥٢
قَالُوا لَا تَوْجَلْ اِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَامٍ عَلٖيمٍ
٥٣
قَالَ اَبَشَّرْتُمُونٖي عَلٰٓى اَنْ مَسَّنِيَ الْكِبَرُ فَبِمَ تُبَشِّرُونَ
٥٤
قَالُوا بَشَّرْنَاكَ بِالْحَقِّ فَلَا تَكُنْ مِنَ الْقَانِطٖينَ
٥٥
قَالَ وَمَنْ يَقْنَطُ مِنْ رَحْمَةِ رَبِّهٖٓ اِلَّا الضَّٓالُّونَ
٥٦
Meal
Onun yanına girdikleri zaman, «selam» dediler. (İbrahim:) Biz sizden çekiniyoruz, dedi. 52﴿ Dediler ki: Korkma; biz sana bilgin bir oğul müjdeliyoruz. 53﴿ (İbrahim:) Bana ihtiyarlık çökmesine rağmen beni müjdeliyor musunuz? Beni ne ile müjdeliyorsunuz? dedi. 54﴿ Sana gerçeği müjdeledik, sakın ümitsizliğe düşenlerden olma! dediler. 55﴿ (İbrahim:) dedi ki: Rabbinin rahmetinden, sapıklardan başka kim ümit keser? 56﴿

Tefsir

Hz. İbrâhim’e meleklerin gönderilmesi ve sonrasında gelişen olaylar Hûd sûresinde ayrıntılı olarak anlatılmıştır (Hûd 11/69-83). Konunun burada tekrar özetle hatırlatılmasının sebebi ise az önceki âyetlerde bahsedilen Allah Teâlâ’nın rahmetinin genişliğine ve azabının şiddetli olduğuna tarihten birer örnek göstererek insanların ibret almalarını, buna göre hareket etmelerini sağlamaktır. Konumuz olan âyetlerde, Allah’ın rahmetinin, gerektiğinde biz insanlara olağan üstü gelecek derecedeki genişliğine bir örnek olmak üzere sevdiği kullarından olup, “dost” (halîl) diye nitelediği (en-Nisâ 4/125) Hz. İbrâhim’e meleklerden insan görünümünde misafirler göndererek ona “bilgili bir çocuk” müjdelemesinden söz edilmektedir. Hûd sûresinde bu çocuğun İshak olduğu bildirilir. Burada onun tek kelimeyle “bilgili” diye nitelendirilmesi, bilginin mutlak değerine ve önemine işaret eder. Hz. İbrâhim, böyle ummadığı bir şekilde, olağan üstü bir haber almanın verdiği şaşkınlıktan dolayı “Peki bana neyi müjdeliyorsunuz?” diye soruverdi. Bu bir bakıma “Verdiğiniz müjdenin ne kadar şaşırtıcı olduğunun farkında mısınız?” anlamına geliyordu (Zemahşerî, II, 315). Habercilerin “Sana gerçeği müjdeledik” demeleri ise “Eğer Allah bir şeyin olacağını bildirmişse, olağan üstü de olsa bu bildirdiği haktır, mutlaka gerçekleşecektir” anlamına gelir. “Sakın ümitsizliğe kapılanlardan olma!” uyarısı da Hz. İbrâhim’in şahsında sıradan müminlere bir uyarıdır. Çünkü, bizzat kendisinin “Rabbimin rahmetinden, sapmışlardan başka kim ümit keser?” şeklindeki sözünden de anlaşılacağı üzere bir peygamber için ümitsizlikten söz edilemez. Hûd sûresinde Hz. İbrâhim’in eşine müjde verildiği bildirildiğine göre, melekler İshak’ın doğacağını müjdelerken İbrâhim’in eşi de orada bulunuyordu ve her ikisine de müjde iletilmişti; yaşlılıkları dolayısıyla bir çocuk beklemeleri mümkün olmadığı için ikisi de bu habere şaşırmıştı. İbrâhim ile eşinin ayrı ayrı yerlerde bulundukları ve haberin kendilerine ayrı ayrı verildiği de düşünülebilir.
57-60
Ayet
قَالَ فَمَا خَطْبُكُمْ اَيُّهَا الْمُرْسَلُونَ
٥٧
قَالُٓوا اِنَّٓا اُرْسِلْـنَٓا اِلٰى قَوْمٍ مُجْرِمٖينَۙ
٥٨
اِلَّٓا اٰلَ لُوطٍؕ اِنَّا لَمُنَجُّوهُمْ اَجْمَعٖينَۙ
٥٩
اِلَّا امْرَاَتَهُ قَدَّرْنَٓاۙ اِنَّهَا لَمِنَ الْغَابِرٖينَࣖ
٦٠
Meal
«Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var?» dedi. 57﴿ Dediler ki: «Biz, suçlu bir topluma (onları helâk etmeye) gönderildik.» 58﴿ «Ancak Lût ailesi hariç. Onların hepsini kurtaracağız.» 59﴿ «(Fakat Lût'un) karısı müstesna; biz onun geri kalanlardan olmasını takdir ettik.» 60﴿

Tefsir

Bu âyetlerde de Cenâb-ı Hakk’ın azabının şiddetli oluşuna ve dilediğinde hak edenleri nasıl cezalandırdığına bir delil ve ibret örneği olmak üzere Lût kavminin helâk edilişine değinilmekte, müteakip âyetlerde ise olayın ayrıntısı anlatılmaktadır.

“Görev” diye çevirdiğimiz hatb kelimesi, tefsirlerde “tehlikeli durum, önemli iş” gibi mânalarla açıklanmıştır. Buna göre Hz. İbrâhim, bir peygamber olarak kendi sezgisiyle meleklerin sadece müjde için değil, tehlikeli bir görevi yerine getirmek üzere de geldiklerini hallerinden anladığından böyle bir soru sormuş olmalıdır. Nitekim 52. âyetten de bu anlaşılmaktadır. Buna göre melekler önce iyi haberi, sonra da kötü haberi vermişlerdir. İyi haber Hz. İshak’la ilgili olanı, kötü haber de Lût kavminin helâk edileceği haberiydi.

Suçlu kavim”den maksat, Hz. Lût’un peygamber olarak gönderildiği Sodom halkıdır (İbn Atıyye, III, 366), en büyük suçları ise –aşağıda açıklanacağı üzere– eşcinsellik idi.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 357-358
61-62
Ayet
فَلَمَّا جَٓاءَ اٰلَ لُوطٍۨ الْمُرْسَلُونَۙ
٦١
قَالَ اِنَّكُمْ قَوْمٌ مُنْكَرُونَ
٦٢
Meal
Elçiler Lût âilesine gelince, Lût onlara: «Hakikaten siz tanınmayan kimselersiniz» dedi. 61-62﴿

Tefsir

Görevli melekler Hz. İbrâhim’den sonra Lût’un yanına gittiler. Melekler, insan sûretinde görünmelerine rağmen Lût aleyhisselâm, “Doğrusu siz yadırganan bir topluluksunuz, tanıdık bildik kimseler değilsiniz, gelişiniz pek iyiye alâmet değil!” anlamına gelen sözlerle endişesini ifade etmişti.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 360
63-65
Ayet
قَالُوا بَلْ جِئْنَاكَ بِمَا كَانُوا فٖيهِ يَمْتَرُونَ
٦٣
وَاَتَيْنَاكَ بِالْحَقِّ وَاِنَّا لَصَادِقُونَ
٦٤
فَاَسْرِ بِاَهْلِكَ بِقِطْعٍ مِنَ الَّيْلِ وَاتَّبِـعْ اَدْبَارَهُمْ وَلَا يَلْتَفِتْ مِنْكُمْ اَحَدٌ وَامْضُوا حَيْثُ تُؤْمَرُونَ
٦٥
Meal
Dediler ki: «Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik. 63﴿ Sana gerçeği getirdik; biz, hakikaten doğru söyleyenleriz. 64﴿ Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından yürü. Sizden hiç kimse, sakın dönüp de ardına bakmasın, istenen yere gidin.» 65﴿

Tefsir

Melekler, Lût’un kaygısını gidermek üzere, gerek kendisi gerekse öteki müminler için korkulacak bir şey olmadığını; insanların yani inkârcı kavminin, kendilerine haber verilip uyarıldıklarında kuşkuyla karşılayıp reddettikleri (Zemahşerî, II, 316) felâketi gerçekleştirmek üzere Allah tarafından gönderildiklerini, böylece gerçeği getirdiklerini yani Allah’ın, inkârcılıkları sebebiyle müstahak olanlar için hükmettiği belânın gerçek olduğunu ispatlamak için geldiklerini haber verdiler; ardından da Hz. Lût’un ve ona iman eden yakınlarının söz konusu felâketten kurtulabilmeleri için yapmaları gerekeni bildirdiler.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 360
66
Ayet
وَقَضَيْنَٓا اِلَيْهِ ذٰلِكَ الْاَمْرَ اَنَّ دَابِرَ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ مَقْطُوعٌ مُصْبِحٖينَ
٦٦
Meal
Ona (Lût'a) şu hükmümüzü vahyettik: «Sabaha çıkarlarken mutlaka onların ardı kesilmiş olacaktır.» 66﴿

Tefsir

Bu suretle Allah Teâlâ, ıslahı gayri kabil olduğu anlaşılan bu kavmi toptan yok etme hükmünü Hz. Lût’a bildirdi.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 3 Sayfa: 360
67-72
Ayet
وَجَٓاءَ اَهْلُ الْمَدٖينَةِ يَسْتَبْشِرُونَ
٦٧
قَالَ اِنَّ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ ضَيْفٖي فَلَا تَفْضَحُونِۙ
٦٨
وَاتَّقُوا اللّٰهَ وَلَا تُخْزُونِ
٦٩
قَالُٓوا اَوَلَمْ نَنْهَكَ عَنِ الْعَالَمٖينَ
٧٠
Meal
Şehir halkı, birbirlerini kutlayarak, (meleklerin yanına) geldiler. 67﴿ (Lût) onlara «Bunlar benim misafirimdir. Sakın beni utandırmayın; Allah'tan korkun, beni rezil etmeyin!» dedi. 68-69﴿ «Biz seni, elâlemin işine karışmaktan men etmemiş miydik?» dediler. 70﴿

Tefsir

67, 68, 69, 70, 71, 72 nolu ayetlerin tefsiri bir sonraki sayfada verilmiştir.