Kur'an ,Meal ve Tefsir Okuma Alanı. Seslendirmek istediğiniz ayetin üzerine çift tıklayınız.

Duhân Suresi

498
25 . Cüz
40-57
Ayet
اِنَّ يَوْمَ الْفَصْلِ مٖيقَاتُهُمْ اَجْمَعٖينَۙ
٤٠
يَوْمَ لَا يُغْنٖي مَوْلًى عَنْ مَوْلًى شَيْـٔاً وَلَا هُمْ يُنْصَرُونَۙ
٤١
اِلَّا مَنْ رَحِمَ اللّٰهُؕ اِنَّهُ هُوَ الْعَزٖيزُ الرَّحٖيمُࣖ
٤٢
اِنَّ شَجَرَتَ الزَّقُّومِۙ
٤٣
طَعَامُ الْاَثٖيمِۚۛ
٤٤
كَالْمُهْلِۚۛ يَغْلٖي فِي الْبُطُونِۙ
٤٥
كَغَلْيِ الْحَمٖيمِ
٤٦
خُذُوهُ فَاعْتِلُوهُ اِلٰى سَوَٓاءِ الْجَحٖيمِۚ
٤٧
ثُمَّ صُبُّوا فَوْقَ رَأْسِهٖ مِنْ عَذَابِ الْحَمٖيمِؕ
٤٨
ذُقْۙ ۚ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَزٖيزُ الْكَرٖيمُ
٤٩
اِنَّ هٰذَا مَا كُنْتُمْ بِهٖ تَمْتَرُونَ
٥٠
اِنَّ الْمُتَّقٖينَ فٖي مَقَامٍ اَمٖينٍۙ
٥١
فٖي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍۚ
٥٢
يَلْبَسُونَ مِنْ سُنْدُسٍ وَاِسْتَبْرَقٍ مُتَقَابِلٖينَۚ
٥٣
كَذٰلِكَࣞ وَزَوَّجْنَاهُمْ بِحُورٍ عٖينٍؕ
٥٤
يَدْعُونَ فٖيهَا بِكُلِّ فَاكِهَةٍ اٰمِنٖينَۙ
٥٥
لَا يَذُوقُونَ فٖيهَا الْمَوْتَ اِلَّا الْمَوْتَةَ الْاُو۫لٰىۚ وَوَقٰيهُمْ عَذَابَ الْجَحٖيمِۙ
٥٦
فَضْلاً مِنْ رَبِّكَؕ ذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظٖيمُ
٥٧
Meal
Şüphesiz (hakkı bâtıldan ayıran) hüküm günü, hepsinin bir arada buluşacağı gündür. 40﴿ O gün, dostun dosta hiçbir faydası olmaz, kendilerine yardım da edilmez. 41﴿ Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz O, üstündür, merhametlidir. 42﴿ Şüphesiz zakkum ağacı, günahkârların yemeğidir. 43-44﴿ O, karınlarda maden eriyiği gibi, suyun kaynaması gibi kaynar. 45-46﴿ (Allah zebânilere emreder): Tutun onu! Cehennemin ortasına sürükleyin! Sonra başına azap olarak kaynar su dökün! (ve deyin ki:) Tat bakalım. Hani sen kendince üstündün, şerefliydin! İşte bu, şüphelenip durduğunuz şeydir. 47-50﴿ Müttakîler ise hakikaten güvenilir bir makamdadırlar. Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. İnce ipekten ve parlak atlastan giyerek karşılıklı otururlar. 51-53﴿ İşte böyle. Bunun yanısıra biz onları, iri gözlü hûrilerle evlendiririz. 54﴿ Orada, güven içinde (canlarının çektiği) her meyveyi isterler. 55﴿ İlk tattıkları ölüm dışında, orada artık ölüm tatmazlar. Ve Allah onları cehennem azabından korumuştur (sürekli hayata kavuşmuşlardır). 56﴿ (Bunlar) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir). İşte büyük kurtuluş budur. 57﴿

Tefsir

Dünyanın fâni, insanların ölümlü oldukları açıklanınca yeniden dirilişi takip edecek zaman içinde nelerin olacağı, insanların dünyada yapıp ettiklerine göre ebedî hayatta nelerle karşılaşacakları, kötüleri bekleyen cehennemin nasıl bir yer olduğu, oraya girenlerin çekecekleri ceza; iyiler için hazırlanmış olan cennetin tasviri, buraya girme bahtiyarlığına erecek olanların nâil olacakları çeşitli nimetler, insanların dünyadaki idrakleri, hayalleri, arzuları ve korkularından yola çıkılarak, bu kavramlarla anlatılmaktadır.

“Yargı günü”nden maksat kıyameti takip edecek olan sorgulama ve yargılamanın yapılacağı zamandır. Bu muhâkeme sonunda iyiler ve kötüler, suçlular ve mâsumlar, zalimler ve mazlumlar, cennetlikler ve cehennemlikler birbirinden ayrılacak, herkes dünyada yaptıklarının karşılığını elde edecektir.

43. âyetteki “zakkum ağacı” cehennemde bulunan ve azap için kulla­nılan bir ağaçtır (bk. Sâffât 37/62).

49. âyette geçen “Sen güçlü ve değerlisin” sözü, dünyada güçlerine güvenen, kendilerini değerli ve önemli bilen, böyle kabul ettiren, bu sayede kendilerine kimsenin dokunamayacağını zanneden kimselerin âhiretteki âcizlik ve çaresizliklerini, alaycı bir üslûpla dile getirmektedir.

56. âyette “İlk ölümlerinden başka bir ölüm tatmayacaklar” buyuruluyor. Mü’min (Gāfir) sûresinde (40/11) ise iki kere öldürme ve iki kere diriltme olacağı ifade edilmişti. “İlk ölümleri” ifadesinden, her ikisi de gelip geçtiği ve “önceki” niteliğini aldığı için “dünyada ve berzahta vuku bulan iki ölüm” kastedilmiş olabilir. Bu ihtimali de geçerli görmekle beraber bize daha güçlü gelen ihtimal, dünya hayatının sonundaki ölümün kastedilmiş olmasıdır. Çünkü burada dünya ile âhiret, geçici ile ebedî, sonunda ölüm bulunan hayat ile bulunmayan hayat karşılaştırılmaktadır. Hangi ihtimal geçerli olursa olsun insanların defalarca ölüp dirileceklerini değil, dünya hayatı sonunda bir kere öleceklerini ifade eden âyet, reenkarnasyon inancını da reddetmiş olmaktadır (bk. Bakara 2/28).

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 799-800
58-59
Ayet
فَاِنَّمَا يَسَّرْنَاهُ بِلِسَانِكَ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ
٥٨
فَارْتَقِبْ اِنَّهُمْ مُرْتَقِبُونَ
٥٩
Meal
Biz onu (Kur'an'ı), öğüt alalar diye senin dilinde indirerek kolayca anlaşılmasını sağladık. 58﴿ (Yine de inanmayanların başlarına gelecekleri) bekle; onlar da beklemektedirler. 59﴿

Tefsir

Sûre, Kur’an’ın önemine dikkat çekerek başlamış, yeri geldikçe onun müstesna niteliklerine temas etmişti. Son âyetlerinde yine aynı temayı işlemekte, insanların anlamak ve üzerinde düşünmek için Kur’an’a yönelmelerini tavsiye etmektedir. Onu anlamak kolaydır, Hz. Peygamber’in kavmiyle konuşup anlaştığı dilde vahyedilmiştir, içinde hedef kitlenin anlamakta güçlük çekecekleri çetrefil ifade ve kavramlar yoktur.

Kur’an tebliğ edildikten sonra ona inananlar da inanmayanlar da bekleyecekler, bildirdiği şeylerin dünyada ve âhirette bir bir gerçekleştiğini göreceklerdir.

Dipnot

Kur'an Yolu Tefsiri Cilt: 4 Sayfa: 800