KUR'AN-I KERİM | 374. Sayfa

160 . Ayet

كَذَّبَتْ قَوْمُ لُوطٍۨ الْمُرْسَلٖينَۚ

١٦٠

160 . Meal

Lût kavmi de peygamberleri yalancılıkla suçladı. ﴾160﴿

161 . Ayet

اِذْ قَالَ لَهُمْ اَخُوهُمْ لُوطٌ اَلَا تَتَّقُونَۚ

١٦١

161 . Meal

Kardeşleri Lût onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? ﴾161﴿

162 . Ayet

اِنّٖي لَكُمْ رَسُولٌ اَمٖينٌۙ

١٦٢

162 . Meal

Bilin ki ben, size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. ﴾162﴿

163 . Ayet

فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَطٖيعُونِۚ

١٦٣

163 . Meal

Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. ﴾163﴿

164 . Ayet

وَمَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۚ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلٰى رَبِّ الْعَالَمٖينَؕ

١٦٤

164 . Meal

Bunun için sizden karşılık beklemiyorum. Benim ecrimi vermek yalnız âlemlerin rabbine aittir. ﴾164﴿

165 . Ayet

اَتَأْتُونَ الذُّكْرَانَ مِنَ الْعَالَمٖينَۙ

١٦٥

166 . Ayet

وَتَذَرُونَ مَا خَلَقَ لَكُمْ رَبُّكُمْ مِنْ اَزْوَاجِكُمْؕ بَلْ اَنْتُمْ قَوْمٌ عَادُونَ

١٦٦

165-166 . Meal

Rabbinizin sizler için yarattığı eşlerinizi bırakıp da insanlar arasından erkeklerle mi beraber oluyorsunuz? Doğrusu siz haddini aşan bir kavimsiniz!” ﴾165-166﴿

167 . Ayet

قَالُوا لَئِنْ لَمْ تَنْتَهِ۬ يَا لُوطُ لَتَكُونَنَّ مِنَ الْمُخْرَجٖينَ

١٦٧

167 . Meal

“Ey Lût!” dediler, “Bu tutumundan vazgeçmezsen iyi bil ki sen de kovulacaksın!” ﴾167﴿

168 . Ayet

قَالَ اِنّٖي لِعَمَلِكُمْ مِنَ الْقَالٖينَؕ

١٦٨

168 . Meal

Lût, “Doğrusu ben bu yaptığınızdan dolayı sizden nefret ediyorum” dedi. ﴾168﴿

169 . Ayet

رَبِّ نَجِّنٖي وَاَهْلٖي مِمَّا يَعْمَلُونَ

١٦٩

169 . Meal

“Rabbim! Beni ve ailemi, bunların yapmakta olduklarının vebalinden kurtar” diye dua etti. ﴾169﴿

170 . Ayet

فَنَجَّيْنَاهُ وَاَهْلَـهُٓ اَجْمَعٖينَۙ

١٧٠

171 . Ayet

اِلَّا عَجُوزاً فِي الْغَابِرٖينَۚ

١٧١

170-171 . Meal

Bunun üzerine geride kalanlar arasındaki yaşlı kadın müstesna, onu ve bütün ailesini kurtardık. ﴾170-171﴿

172 . Ayet

ثُمَّ دَمَّرْنَا الْاٰخَرٖينَۚ

١٧٢

172 . Meal

Sonra diğerlerini helâk ettik. ﴾172﴿

173 . Ayet

وَاَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ مَطَراًۚ فَسَٓاءَ مَطَرُ الْمُنْذَرٖينَ

١٧٣

173 . Meal

Üzerlerine de görülmemiş bir yağmur yağdırdık, sonunda önceden uyarılmış olanların yağmuru korkunç oldu. ﴾173﴿

174 . Ayet

اِنَّ فٖي ذٰلِكَ لَاٰيَةًؕ وَمَا كَانَ اَكْثَرُهُمْ مُؤْمِنٖينَ

١٧٤

174 . Meal

Elbet bunda büyük bir ibret vardır; fakat çokları iman etmezler. ﴾174﴿

175 . Ayet

وَاِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزٖيزُ الرَّحٖيمُࣖ

١٧٥

175 . Meal

Şüphesiz rabbin, işte O, mutlak güç ve engin merhamet sahibidir. ﴾175﴿

176 . Ayet

كَذَّبَ اَصْحَابُ لْـَٔيْكَةِ الْمُرْسَلٖينَۚ

١٧٦

176 . Meal

Eyke halkı da peygamberleri yalancılıkla suçladı. ﴾176﴿

177 . Ayet

اِذْ قَالَ لَهُمْ شُعَيْبٌ اَلَا تَتَّقُونَۚ

١٧٧

177 . Meal

Şuayb onlara şöyle demişti: “Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? ﴾177﴿

178 . Ayet

اِنّٖي لَكُمْ رَسُولٌ اَمٖينٌۙ

١٧٨

178 . Meal

Bakınız ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. ﴾178﴿

179 . Ayet

فَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاَطٖيعُونِۚ

١٧٩

179 . Meal

Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin. ﴾179﴿

180 . Ayet

وَمَٓا اَسْـَٔلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ اَجْرٍۚ اِنْ اَجْرِيَ اِلَّا عَلٰى رَبِّ الْعَالَمٖينَؕ

١٨٠

180 . Meal

Bunun için sizden bir karşılık beklemiyorum. Benim ecrimi vermek yalnız âlemlerin rabbine aittir. ﴾180﴿

181 . Ayet

اَوْفُوا الْكَيْلَ وَلَا تَكُونُوا مِنَ الْمُخْسِرٖينَۚ

١٨١

181 . Meal

Ölçüyü tam tutun, eksik verenlerden olmayın. ﴾181﴿

182 . Ayet

وَزِنُوا بِالْقِسْطَاسِ الْمُسْتَقٖيمِۚ

١٨٢

182 . Meal

Doğru terazi ile tartın. ﴾182﴿

183 . Ayet

وَلَا تَبْخَسُوا النَّاسَ اَشْيَٓاءَهُمْ وَلَا تَعْثَوْا فِي الْاَرْضِ مُفْسِدٖينَۚ

١٨٣

183 . Meal

İnsanların hakkı olan şeyleri kısmayın, bozgunculuk yaparak yeryüzünde karışıklık çıkarmayın. ﴾183﴿